Güneş
Güneş
Bir gün batımında buldum seni.
Vapurun etrafındaki martılar yolculadı ikimizi.
Gözlerinde gördüm o gün batımının renklerini.
Gözlerin de bana gün batımıymıçasına baktı; renkli, canlı, büyüleyici...
Fakat öyle bir gerçek vardır ki çarpar yüzüme.
En eşsiz gün batımları bile karşı koyamaz kaderine.
Adı üzerinde gün batımı. Sonu belli biteceği belli.
Elden ne gelir ki sonu beklemekten başka...
Güneş bile farkında batacağının.
Kimse değiştiremez bu ölümün hakikatını.
Güneş bile biliyor bu eşsiz renklerinin sonsuz olmadığını.
Ama sormazlar mı güneşe batacaksa neden doğduğunu?
Güneş bile kaderine engel olmak ister.
Ama ne mümkün ki boğulsun diye yükle denize atılanın yüklerini çözmek.
Güneş için zordur en cazibeli göründüğü günün çöküşünü beklemek.
Yine de vazgeçmedi tüm benliğiyle karşımıza çıkmaktan.
İşte sevgilim, bu güneş bile vazifesi için doğuyorsa bıkmadan.
Senin bahanen nedir bu aşktan kaçmaktan?
Vapurun en ucundan bak bana.
Ve aşkımızın batsa bile doğacağına inandır bana.
Ne fotoğraflar, ne şiirler, ne yazılar tasfir edebilir o gökyüzünü.
O gökyüzünün gülüşü özgüdür bana.
Gökyüzünün tebessümünü hissetmek için kafa kaldırmak lüzumsuz.
Bakarım kara gözlerinin içine, büyür gözbebeklerin gülmüşçesine.
Şimdi o güneş batıyor biriciğim.
Batarken de beni karanlığına mahkum bırakıyor.
Ağlıyorum, geçip gidiyor yaşlar yanaklarımdan karanlığa doğru.
Bekliyorum ki güneş uzatsın elini son versin yasıma.
Güneş batsa bile beklerim ben onu karanlığında.
Bilirim elbet doğacak ve kurtaracak beni ölümden.
Sen sevgilim, bana yaklaşacaksın ve yavaşça öpeceksin alnımdan.
Kafamı omzuna yaslayacağım ve kutlayacağız doğuşumuzu tekrardan.
Bilirsin, batış doğuşun habercisidir.
Karanlıkta hapis yatmadan bilmeyecektir kimse ışığının değerini.
Karanlığıma bir ışık beklerim.
Fakat bilirim ki beklediğim ışık sadece seninkidir.
Otururum vapurun en ucunda.
Güneş yok olmadan son anlarında.
Teselli ederim, onu yatırırım kucağıma.
Okşarım vapurda güneşimin kara saçlarını.
Benim güneşimin saçı, gözü karadır.
Ama güneşimin karalığı bana beyazı yansıtmasındandır.
Batar güneşim ama beklerim ben onu.
Yeter ki o yeniden kabul etsin doğuşunu.
Ve tekrardan otururuz seninle vapurda.
Bu sefer de mavi denize bakarız.
Mavi deniz ne mümkün?
Deniz bile kıskanmış gökyüzümün renklerini.
Üzmez kıskananlar benim güneşimi.
Bilir benim ondan vazgeçmeyeceğimi.
Bilir ama inanmak istemez buna sevgilim.
Hatamdır bu benim beceremediğim...
Her insanın kendi güneşi vardır sevgilim.
Bazıları hiç parlak değildir, bazıları erken batar ve daha nicesi...
Hatta çoğu insan kendi güneşini bulamamıştır henüz.
Senin bulamadığın gibi sevgilim...
Ey benim mutlak güneşim,
Gerçeği benim bildiğim gibi bilir misin?
Sen beni aydınlatırken sen hala karanlığa mahkumsun.
Denedim seni aydınlatmayı, ısıtmayı lakin kader düşmüşse bize ters, çaresi yoktur biliyorsun.
Ey benim ışık saçan sevgilim,
Denizler bile rengini kıskanıp maviliğinden vazgeçerken,
Ben de kaderle inatlaşmaktan vazgeçiyorum.
Sen benim güneşim olarak kalacaksın sevdiceğim fakat ben çoktan beni ısıtamayacağın yerlerde olacağım.
Kayıt Tarihi : 15.1.2025 15:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!