Yağmur sesi kısılmış gibi
Kesik kesik günebakanlar akıyordu rüzgardan.
Önümüzdeki yırtmaçlı etekli kızlara baktım
Bir de sakalı uzamış kadınlara..
Nedensiz ne var ki ?
Ben bir tahtayı yonttuğumda üvey dişlerim çıkıyordu,
Asma yaprağından armut akıyordu aşağıya.
Kırkından sonra kim bakıyordu
sokak kapısından dışarıya..
Kimisine göre,
Beyaz dantelli örtüler örtersin masanın üstüne genç kız olduğunda.
Kimi de öylece gitmeni bekler..
Ben şimdi
Pandispanyaları şuraya koysam,
Ve iki metre kumaş eklesem insanın enine,
Büyümek ne kelime,
Boy verir bütün cümleler biliyorum bilmesine de,
Bütün dikenleri, ve gülleri istiyorum
İstiyorum... ayıp değil ya ;
Gerçekten çok sıkıldığım bir yer dünya ,
ve diş gıcırtısıyla beslenen bir cisim var suyun içinde ıslanan
Ve iz'ler
Her koybolduğunda ,
Daha çok anlamı değişecek sevişmelerin..
Yağmur biterse,
Hikaye sürsün istemiyorum..
Yoksa,
Acılı bir anneye,
Kaktüsleri kim anlayacak..
Özge Özgen
Kayıt Tarihi : 14.3.2020 21:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!