Güne Sitem Gün İçinde

Bitti işte yine günün
bir önceki karanlığı,
attı şafak-güneş söktü
aydınlandı işte ortalık yine
gün bakınız
geceden yine gündüze döndü...

Kaç ölümle öldük acep
kaç ölümde ölümsüzdük?
kaçımız yaşar gibi günde
insanca yaşamda hangimiz!
kim ne denli gördü
gece-gündüzü kimbilir?

Gece gündüz ördü
gün dokudu kendini:
kara soğuk şalını örttü üzerimize
gece üşüdük-donduk,
yıkandı güneş ışığıyla yürek
etimiz-kemiğimiz ısındı şavkıyla gündüzün
akıyor sıcak sıcak damarda kanım!
gün soldu tut ki öldü
yaşam ateşim söndü bugün...

Kaç fidan kurutuldu
koparıldı kaç dal
kaç yaprak yolu yolu verildi
dalından düşürülüp çürütüldü kaç ham meyve
hangi sular kirlendi daha kimbilir!
acaba kaç deniz
kaç göl, kaç nehir
daha bugün öldürüldü?

Sürdürmekte gün hükmünü
yaşamalar alışagelindiğince
çok sabahlar görüldü
atıverdi çok şafaklar;
ya bilinç! ya duyarlılık!
ya birey! ya uluslar!
insancalık, insancıllık ya
neler niceleri kurtardı acep
kimi kim nice öldürdü?

Akıp giderek sürünmekte yılan
bal yapıyor yine arı
atlar koşuyor dolu dizgin
yakarıyor bülbül güle günde;
pusuya yatmış aslan
kaplan kuşatmada avını
iştahlı dolanıyor aç çakal
akbabalar üşüşmekte leşe:
gani gani ganimet
eziyet ezim ezim
zalım zalım mezalim
ve vurgun, ve vurgun!
gün içinde kokuşup masum
leşleşiyor çürüye çürüye,
yalan yalan içinde
talan talan üstüne...

Nice 'küçük yuttu
kaç büyük balık'..
'bir varmış bir yokmuşlarda'
acaba kaç orman
'masal masal matitas' daha:
ne kaldı ki dünden
bu güne yarına?
bulandı su
gün içinde kirlendi
boğuldu hava...

Boncuk boncuk ter
ilmik ilmik düşün
ince ince fikir
'çuvaldız şu yanda' şimdilik
'iğne batsın etine'
dokuz doğur çabala:
insan ne denli insan!
dünya ne denli dünya?

Günün güne sitemi
gün içinde...

(23.Haziran.1993 Ümraniye -02.18-)