Gündüzün Gözyaşları Şiiri - Fatma Avcı 2

Fatma Avcı 2
226

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Gündüzün Gözyaşları

Gündüzün gözyaşlarından arta kalandı geceye izini bırakan. Yakamozların eşliğinde sandalın türküsünü söylüyorlardı kürek şamandıra ve ay.

Aslında gizemdi karanlık, gizemdi sis, nereden ne yaşanacağı bilinmeyen. Açılmamış yüreklerin sesleriydi belki sisler içinden gökyüzüne ulaşan, belki de yüreğin gözyaşlarıydı geceye nemini sunan. Nasılda karanlıktı ve nasılda umursamazca dolanıyordu kendi halinde sanki elinden tutanı olmayan çocuk gibi. Açıldıkça açılıyordu yüreği ve döküldükçe yaşlar kızgın yüreğe dumanları savruluyordu yeryüzüne.

Açılmakla ne kaybedecekti görüntünün güzelliği zaten her şey yerli yerinde değil miydi? Sandal yalnız deniz üzerinde yürek bağlanmış şamandıra ipine sürüklense en fazla kıyıya vururdu ayakları bağlandığı demirden.

Hayat acımasız, hayat yalnız, gece gibi, sis gibi, hafif bir esintide dağılacak umut gibi. Sevdanın yelpazesinin savrulması mı gerekirdi sinede ki sisi dağıtmaya, yoksa sevgilinin nefesimi. İpini koparmış, ummanın yakamozlarında salınırken yürek, devinimi tamamlamış sevdaların ayağına düşüyordu. Kopmuş halatlar dolandıkça boynuna hala nefes almaya çalışan aşkların seslerini duyuyordu kıyıya vuran dalga seslerinde…

Tenlerin susuzluğuydu nemi bekleyen, gözlerin pınarları. Yasak sözcükler ve kaçamak bakışların ardına saklanan sevdalardı gecenin neminde ağlaşan sis damlacıkları. Isınmadan hava, doğmadan gün dökmekti tüm içindeki hezeyanı ve beklemekti acıların dağlanmasını nasılda coşmuştu yürek ve nasılda sığmıyordur göğüs kafesine.

Açılmıştı artık sevdanın en ummanına ve beklemeyecekti rüzgârı savrulacaktı esintilerin eşliğinde yakamozların kanatları altına arada çiselese de yağmur bilecekti ki bu onun sevdiğine kavuştuğundaki gözyaşlarıydı…

Terk edilmiş tüm aşkları düşündüm, terk etmenin büyüsüydü hayatımı düzleyen, korkularımın sonu yoktu bakışlarımın ardına gizlediklerimde, sadece sığınıyordum yüreğine yalvarmaktan öte mülteci olmuştum hayatına…
Karanlık yolların, gecesiydi sisin altında kalan, hasretti beklentisi olamayan, hayat bırakılan dar bir bakıştı sonu bilinmeyen, ya da bilinen sonları yaşamak istemeyen.

Yada açılması beklenen mektuptu okunmak için bekleyen. Kimsesizliğin duygularına hapis yürekti beni bu yollara sürükleyen ateş üzerinde kızaran balığın dumanıydı gözüme kaçan birde bardaktaki rakı, belki de beni böyle hayallere daldıran. Çıkmak istemediğim sisin kuytularıydı belki de beni hayat bağlayan, sözcükler düğümlenir boğazıma ve ben yutkundukça daha da büyür boğazımda bir yumruk gibi iner yüreğime sen yok olursun sisli gölgeler arasında ve ben gene ateşin korunda ısınırım senin yerine.

Biz ses böler beni senli duygulardan rüzgârın uğultusuna karışır bozuk plaktaki nameler ve ben sarılırım sen kokan hırkama, gelen biten zamanın son gonklarıyla kendimden geçerim. Sis perdelerin açılmasıyla uyanırım günün aydınlığı düşer yüzüme. Göz kırpmalarımla kendime gelişim beni bir kez daha düşürür

Konuşmayı unuturum sözcükler düğümlenir boğazıma sabahın nemi düşer gözlerime. Ben ruhumun darlığında açmaya çalışırım gönül penceremi, bir garip yalnızlık çöker bedenime, gitme demeyi ne kadarda isterim sisler arasındaki sen siluetine. Beklemeyi öğrettiğin sahil kasabasında arsız kıskançlıklar arasında kendi kendimi cezalandırırım. Ruhum koynuna gizlenmiş, ömrümü senin zindanlarına vakıf ediyorum, hayatımı rüzgârına bağlayıp oradan oraya savruluyorum.

Şüphenin zehirli tırnakları dokunduğu yerleri kanatıyor ve şairin harfleri arasında sefil bir oyuncak gibi kenara atılıyorum.

''Gitme kal gülüm, sabahlar geç olur kalmazsan''... Güneş doğmayı unutur gece gitmeyi ve ben sensiz kaybolurum zifiri karanlıklarda... Hayat çekilmez olur yaşam anlamsız ve ben yok olurum kaldırımdaki ayak izleri arasında.

02.12.1012

Fatma Avcı 2
Kayıt Tarihi : 2.12.2012 17:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmed Sarı
    Mehmed Sarı

    Bu ne duygu böyle, bu ne şiirsel bir anlatı.. Tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Bülent Baysal
    Bülent Baysal

    Gündüz yaşanır elbette sevda, ama gece yakması daha bir fazladır dahabir hardır yakan...Kutluyorum Fatma Hanım.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    'Gündüzün gözyaşları varsa, gecenin isyanına şaşmamalı...'
    Sürüklewyiciydi yine Fatma Hanım.. Tebrik ederim..

    Cevap Yaz
  • Orhan Erdoğan
    Orhan Erdoğan

    Maheretli elden çıkmış masum bakışlı bir portre gibiydi. Kutlarım

    Cevap Yaz
  • Zülfikar Karakoç
    Zülfikar Karakoç

    Bir kere de bu okunası güzel şiiri buradan okumak yine çok hoştu. Paylaşan yüreğinize sağlık. Tam puanımla kaleminizi yürekten kutluyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Fatma Avcı 2