Gündüzsüz Okumak.. Şiiri - Nihat Keşmir

Soğuk memleketin insanı sıcak olur derler..
İstanbulun en Tekirdağında okuduk liseyi,
12 yatılı oğrenci ki
bu okulda yatısız olmanın imkanı yok zaten...
Gündüz fizik kimya,
Gece hayat bilgisi..
Kredili sistemdeyiz ve çok yüksek bu hayat bilgisinin kredisi..
Üç senede geçtik netekim..
Üç sene deyip geçme, 36 ay ediyor nerden bakarsan bak...
Çocuk 9 ayda doğuyor normalde, ancak,
onbirer kardeşimiz oldu hepimizin üç senede..
Prematüreleri ikizleri sen hesap et...

BİLSE YAŞADIĞIMIZ HAYATI RIFAT ILGAZ,
EDEBİ HAYATINI YERE ATAR ÜSTÜNE BASAR...

Günlük su ihtiyacımızın %90ını çaydan karşılardık hepimiz...
Akşam olunca çığırırdı Safa 'adet kanı bunlar..'
Bir tek Davut abiydi,
ağzının tadıyla çay içebilen...

Tek lüksümüzdü narçil cafe..
Kimimizin dertli gününde nargilesiydi Bahadır Abi,
Kimimizin sicilinde yegane cezası...
Bedeli nisan sonona kadar uzaklaştırma ki
ekim kasım gibi yakalandıysan sıçtın zaten!

Matematiği tavladan öğrenmişiz...
İki kere iki sekiz eder kırığın yoksa..
Gele gele gele gelirdi zarlarımız...
Hiç düşeş atmadık bu okulda,
Attıysak da altımızda müdürün kapısı vardı...

Sigara yakmaya bahane arardık
cezası 189 küsür milyon olan mekanlarda..
Bazen bir şarkı çakardı kibriti,
bazen birimizin derdi...
Ki toplasan 9 milyon çıkmaz cebimizden...
Tek para eder yanımız delikanlılığımızdı...

Yüzbin kere ispatladık
öğrencinin tek dostunun öğrenci olduğunu.
O da olimpiyatçı olmayacaktı..
Eyüp çekmiş ipimizi,
Alpaslan hakeza...
- Melih git bağla lan şu ibneleri
- Elalemin ağzı torba değil ki kardeşim...

Adamlar haklı bir yerde...
Sütten çıkmış kaşık takımı değildik ki...
Bizim de günahlarımız oldu elbet...
- Azizim Emrenin doğumgününde bara gitmişsiniz...
- Yok hocam olur mu öyle şey, revüdeydik...
Hoca bilmiyor Allahtan, revü nedir...

Sonra tezatlarımız oldu,
tuvaletlerimizde tuvalete girmek yasaktı mesela..
Orası sigara içme odasıydı,
sağ ayakla girilirdi
ve her türlü selam verilebilirdi...

Kinayeler oldu birlikteliğimize düşman...
- Gençler siz biraz evde çalışsanız iyi olacak ÖSSye.
- Yok hocam iyi böyle, valla.
- Başka okullarda halı falan yakmışlar da..
Sınav stresi diye birşey var ozaman yaşıtlarımızda
ki bizim yanımızdan geçmemiş...

Artık sövmüyoruz hiçbirimiz kimya derslerine,
Lakin okul bahçesinin dizboyu karına kocaman harflerle
'GÖT FERİT' yazan ayaklara basıyoruz hâlâ..
Yemekhaneden şeker çalmıyoruz,
eve geldiğimizde çayımız demlenmiş
şekeri karıştırılmış bizi bekliyor,
biraz anemik de olsa...
Davut abi gelmiyor 'müziği kısın' diye,
Safa ışığı açmıyor tam dalacağımız anda uykuya,
Serhat horlamıyor
ve kalkıp üstüne kaynar su dökmek zorunda kalmıyoruz...
Uykularımız derin ve rahat...
Ama hepimizde bir uykusu bölünmüşlük,
bir rüyanın ortasında uyandırılmışlık oluyor sabahları...
Nedense...