Elimde ortaçağdan kalma bir fener var…
Öğlen vaktinde…
Körlerin arasında, ışığı fark edecek olanı arayan…
‘’Sinoplu Diyojen’’ gibiyim…
Gündüz vakti görmeyen…
Madde esir almış beşeri…
Hepsi bir menfaat, hepsi etin peşinde…
Oysa ebedi olan duyguların şerhi…
Duygular ve hissedişler, baki cihanda…
Hem de diğer mekanda…
Milletin vicdanı olmak…
Vicdanın sesi…
Harflerden kuleler kurmak…
Kuleleri aştırmamak…
Belki kulede, tehlike avcısı ‘’BEKÇİ’’…
Satılmış sistemin uşaklarına çelme takmak…
Yere düşünce, ‘’Alî Osmaniye den emanet tokadı’’ yapıştırmak…
Mühür niyetine…
Garibanın sesi olmak…
Vicdanları titretmek…
Ezilene kalkan bileği kırmak…
İnancı, Türk’ü, Vatanı böleni, hayasızı, namussuzu…
Hun Yayı ile boğmak…
Gündüz vakti elimde bir fer var benim…
Sokak sokak dolaşıp…
Sisteme uşaklık etmeyeni aradığım…
Emrah Bekci 2Kayıt Tarihi : 10.12.2013 01:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!