Günceden 3 gün... Şiiri - Zafer Zengin E ...

Zafer Zengin Etnika
1608

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Günceden 3 gün...

.

Pazartesi;

Bugün yine çok bunaldım, sabah gözlerini içerken acıkmış,
çocuk oldum. Susuzluğumu burgulanmana sürdüm, ben öpmeyi
biliyorum bilirsin ki. Boğazım halen ağrıyor. Oldum olası hep
sorun oldu, yemek yemeyi sevdiğimden midir bilmiyorum.
Doktor soğuk sıcak içmeyeceksin dedi. İçmeyeceğim diyemedim.
Ben içmeden duramam hele gözlerin akıyorsa, dudakların karşımda
duruyorsa, içerim. Akşam sinemaya gitmek istiyorum. Kitapta okumalıyım,
senide görmeliyim. Bahçeye de bakmalıyım.
Çoktandır, hele kış geleli beri bahçeye bakmadım. Sanırım solgun haldeyken
görmek istemiyorum. Ne ağaçları ne gülleri ne de toprağın yalnızlığını.
Uykusuzum birde. Hiç uyanmadan 24 saat uyumak istiyorum.
Olmayacak biliyorum. Hele sen yanımdaysan mümkün değil, içime söz
geçiremem. Öyle dirilirim ki, güzel mevsimler açar ellerimde, biliyorum.
Sende biliyorsun.

Salı;

Beni aradılar, telefonlarım susmadı. Bir şeyler istediler sürekli.
Ben seni aradım bir tek, kafamın içinde görüntün, ahizede sesin. Seninle
konuşmayı seviyorum. Sesinde değişiyor hem. Kısa cümleler kuruyorsun
bilmece gibi algılıyorum. Biliyorum sonra sesinin tonundan dokunmak
istiyorsun, belki koklamak, sarılmak, seni sarmayı çok seviyorum.
Tüm kedilerim ölsün sen tek yaşa diyorum. Kedilere taktım kafayı bu aralar,
ne kadar kayıtsızlar sevişirken, belki de kedi olmalıyız. En güzeli bu bel ki,
iyice bilmiyorum. Kedi olmayı düşünüyorum işte, düşünüyorum

Yağmur yağacakmış yarın, ona takıldım. Adam gibi yağmıyor artık.
Ne oluyor diyorum. Artık yağmurda yağmazsa kim temizleyecek havayı,
kim temizleyecek şehri onu düşünüyorum. Senide düşünüyorum.
Çiseleyen yağmurda yürümeyi seversin. Yürümeyi hep sevmiştin zaten.
İşte oralarda senin yalnız kalma isteğini anlıyorum. İnsan bir başına nasıl
gezer yağmurla diyorum. Senin gibi gezer geliyor aklıma. Sen yağmurla da
gez benimle de. Seninle yürümeyi de seviyorum, yürürken konuşmayı da.

Arkadaşlarım bana küsüyormuş, arayıp sormuyor muşum. Yazdıklarını
Okumuyor muşum. Kafamın içi o kadar dolu ki, diyorum işte satır satır
Anlatıyorum ruh halimi. Hani buradan bilmeliler diyorum. Anlarlar herhalde
Fakat sitem edilmesini sevmiyorum. Ben yazıp konuşuyorum zaten. Bak
Sana da yazıyorum değil mi. Herkes kızıyor bana, soğudun çevrenden
Kimseyle ilgilenmiyorsun diye. Ya yazıyorum işte neredeyim nasılım
Görünüyor anlaşılıyor diyorum. Yazmamı hem istiyor hem kızıyorlar
Yazmakla karnın mı doyuyor sanki diyorlar. Bilmiyorlar ki ben yazmazsam
Ölürüm. Bunu anlatmalıyım fakat ölmem gerekir. Ölmekte istemiyorum.
Ölmeyi sevmiyorum korkuyorum da üstelik, biliyor musun ben tanrıdan
Çok ölümden korkarım. Onunla anlaşmak yok çünkü, biliyorum. Bir şeyler
Daha yazacaktım fakat unuttum. Çok şeyi unutuyorum, seni unutmuyorum
Seni neden unutmadığımı da unutuyorum. Neden bilmiyorum. Vardır bir sebebi
elbette.

Çarşamba;

Çok koşturdum bugün, birkaç haber okudum. Artık tahammül edemiyorum
haberlere. Güzel haber nedir onu bile düşünemiyorum. Her yer kahır, her yer kan
Her yer hırsızlık uyuşturucu. İnsanların kaçışları geliyor gözümün önüne.
Kaçarlarken nelere yakalanıyorlar görüyorum. Yüzlere bakınca artık içlerindeki
acıları görebiliyorum. Akşam seni göreceğim, içimden bu olacak diyorum.
Kesin olmalı yoksa huzursuz oluyorum. Bak şimdi saçlarını izliyorum. Ellerim
Yanağında çocuk gibi seviyor, okşuyorum. Seni sevmeyi seviyorum. Seni sevmek
çok güzel, öyle güzel ki kimselere anlatmıyorum. Bugün bana bir şarkı oku.
Yüzüme bak gülümse, içim dolsun seninle. Ha unutmadan sevgililer gününü
kutluyorum. Biz sevgiliyiz değil mi. Bazen çok düşünüyorum. Nasıl oluyor da
sevgililer karşılaşıyor onu hesaplamaya çalışıyorum. Gerçi ben sevgililer günü
olmasa da seni seviyorum.

Sana hediye almalıyım. Fakat çiçek olsun istemiyorum. Kalıcı bir şey olmalı,
baktıkça beni hatırlayacağın. Ne bileyim ölüp giderim, bakarsın birden bire. Beni
hatırlatmalı alacağım şey. İyi de diyorum ölüm acı bir şey, nesini hatırlayasın ki.
Vazgeçtim bak çiçek alayım dedim. hani senin sevdiğin iri yapraklılardan,
sonra boş ver dedim solup duruyorlar, içini burkuyorlar insanın. Telefon alayım dedim.
Zaten senin var dedim. Sonra saat alayım dedim. Saat bana hep ayrılığı hatırlatır.
Sonra vazgeçtim ondanda. Ne zaman birine saat alsam hediye etsem kopuyorum.
Yok yok bir yüzük alayım diyorum. Parmağından çıkarmayacağın. Hani şahidimiz
olacak bir şey. Sen, ben yaşarken. Bizi izleyen, bizi bilen. Yüzük ya da kolye
alacağım. Fakat kolye olmasın istiyorum. Öperken bu kolye denen şey gelip
kara kedi girer araya gıcık kaparım. Evet yüzük almalıyım. Yüzük almalıyım.
parmağının ölçüsünü bilmiyorum. Öperken aklımda kalanla bakacağım. Bak
şimdi düşünüyorum, insan sevgilisinin parmak kalınlığını nasıl bilir ki. Ölçen
falan var mıdır onu düşünüyorum. Biraz düşünmeliyim, yüzük alayımda
nasıl bir şey onu bulayım. Bir sürü yüzük çeşidi var hani karar vermesi de öyle
zordur ki, neyse düşüneyim biraz. Yüzüğü, parmağını, seni. Ne çok şey
var düşünecek. Başım ağrıyacak. Hastayım zaten.

‘07

Zafer Zengin Etnika
Kayıt Tarihi : 15.2.2007 12:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zafer Zengin Etnika