Kararmış bir kentin içinden geçtim menekşelerle
Ağzı açık kaldı aynaların
Bir ses fısıldadı kulaklarıma
Görünmez ufkun güzelliğini mi arıyorsun düşlerinde
Ben birçok çölde bulundum yoktu hiçbirinde Mecnun
Sessizce bekledim surların gölgesinde güneş batarken
Acıktım ve bir avuç hurma,işte sana eşşiz bir şölen sofrası
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta