Günaydın Arkadaşım,
ve Merhaba,"
'Artık İstanbul'da yaşanmaz! '
diyenler ve demeyenler!"
Bugün çok güzel bir sabaha gözümü açtım;
nefis bir hava.
Serin, aydınlık.
Kahvaltıdan önce biraz yürüyeyim dedim.
Bahçede?
Neden bahçede,
kışın da bahçede yürüyebilirim.
Bu hava boğaz havası, tam da.
Beylerbeyi civarında sahile indim.
Yol bomboş.
Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara,
camlar açık, mis gibi bir hava doluyor ciğerlerime;
nasıl özlemişim, nasıl özlemişim!
Epeyce gittim böylece,
birkaç otomobil, bir dolmuş,
birkaç belediye otobüsü geçti yanımdan.
İstanbul'da yaşanmaz diyenlere nisbet edercesine.
Sonra, bir yerde park ettim otomobili.
Küçük kasaba minyatürü.
Küçük kaldırımda biraz yürüdüm.
Küçük bakkal, küçük pastane, küçük kahvehane ...
Ve "börekçi".
Adı "Çengelköy Börekçisi".
Ama "Sarıyer" böreği satıyor.
Salaş demeye dilim varmadı,
güncel tabirle "salaş plus" deyeyim.
Özlemişim.
Bu kelimeyi çok kullandığımı fark ettim.
Şimdi söyleyince düşündüm de ne "çok" şey özlemişim.
Her an,
şaşırtırcasına beliriveriyorlar,
çıkıveriyorlar karşıma.
Neyse.
Börekçiye dönelim.
Peynirli "Sarıyer" börek ve çay siparişimi verip,
kapısının önünde trotuvardaki küçük masalardan birine, konforlu sandalyesine kuruldum.
Gölge, serin, sakin.
Birkaç kişi var etrafta.
Yoldan birkaç araba geçti.
Güzel kahvaltı oldu.
Bir tarafında yalı bahçe duvarları,
bir tarafında küçük çiçekli bahçelerin arasındaki yoldan kısa bir süre yürüdüm.
Ve ...
Evet, o güzel boğaz, karşımdaydı, bütün ihtişamıyla;
her gün görsem,
her sabah gözümü açtığımda yine özlemini duyacağım.
Yürüdüm, o güzel esinti ile içime dolan yosun kokusunu duyarak,
doyasıya.
Çok sayıda balık tutan amatör balıkçı vardı.
Neşeleri yerindeydi, iyi balık vardı oltalarında.
"Rastgele" dedim, sadece 'yalnız' olanlara!
Yürüdüm, yürüdüm ...
'Yalnız' başıma.
Şimdi küçük kasabanın iskelesi yanında oturuyor
ve sana yazıyorum,
paylaşmak için bu güzellikleri.
Ben ömrüme bir gün daha "yaşanmış"lık kattım. Birikmişliklerini gördükçe
ne kadar çokmuş dediğim özlemlerimden bir, birkaçını azalttığım.
Ama senin adına üzülerek,
eğer,
sen de, böyle bir gün geçirmediysen.
Ama sana söz,
eğer artan bir günün olursa böyle bir günü yaşamak için,
o zaman balık tutan çiftlere birlikte "rastgele" deriz.
Buraya kadar okudun mu yazdıklarımı?
E, o zaman ne oldu işler?
Hadi kal sağlıcakla.
2017
Kayıt Tarihi : 29.11.2020 00:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Erdal Güzeldemir](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/11/29/gunaydin-ve-merhaba.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!