Günahsızdı ellerimiz
Dokunmamıştı hiçbir yasak meyveye
Kanatsa da körpe dudaklarımızı inci dişlerimiz
Atadan miras kalma bir utançtı bu,
Yakılırken düşleri kınasıyla birlikte ellerinde
Boynu bükük gelinin,
Söyleyememişti ya
Bu kara düğünü duyduğunda gözlerini
Ölümsüz bir uykuya sürükleyen
Fakir delikanlıyı sevdiğini.
Anası anlamıştı da gözlerinden
Kırk dereden su getirmişti duymasın diye babası.
Zengindide kızının nişanlısı
Hemencecik yakıvermişti kınasını
Hemencecik bitivermişti...
Alıp gitmişti bu kısalık başını.
Günahsızdı gözlerimiz
Bakmamıştı hiçbir sahte gülüşe
İblisler dürtüklesede karanlıkta uykularımızı,
Masaldan bir dünyaydı bu
Sen kral gönül soytarı
Yinede dudaklar kelepçeli
Tek bir ana saklardık
Büyüyen bütün gamzelerimizi...
Günahsızdı ruhumuz
Bulaşmamıştı hiçbir aykırı hüzne
Zıtlıklar körüklese de varlığın çelişkisini
Oyuncak zamanlarından kalma bir inançtı bu,
Habil’ide Kabil’ide doğuran aynı anaydı ya
Bundandı yazla kışa boyun eğişimiz
Her şey zıttıyla mütekabildir değişimiz...
İblisler uyanmıştı da sesinden
Kirlenmişti kaçak ruhlar nefesinden.
Bir ayin bir kaç tütsü,
Hemencecik gelivermişti uykusu
Hemencecik sönüvermişti tutkusu...
Günahsızdı yeminimiz
Değmemişti hiç bir küflü bedene
Zaman değiştirsede cılız sesimizi
Gönülde köklenmiş bir ağaçtı bu
Sen kökü gönül su
Derinde saklı meyvenin muştusu
Artık uyanmıştı inkarın korkusu...
Günahsızdı sonumuz
Gitmemişti hiçbir karanlık hücreye
Güneş batsa da her akşam
Alışılmış bir döngüydü bu.
Arşa yakındı başımız
Arzı okşardı ayaklarımız.
Mayamız belliydi...
Yağmurda toprağı andırırdı kokumuz
Sonumuz belli...
Kayıt Tarihi : 31.8.2009 14:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gitmemişti hiçbir karanlık hücreye
Güneş batsa da her akşam
Alışılmış bir döngüydü bu.
Arşa yakındı başımız
Arzı okşardı ayaklarımız.
Mayamız belliydi...
Yağmurda toprağı andırırdı kokumuz
Sonumuz belli...
çok güzeldi kutlarım şairi ve güzel duygulu şiirini
Değmemişti hiç bir küflü bedene
Zaman değiştirsede cılız sesimizi
Gönülde köklenmiş bir ağaçtı bu
Sen kökü gönül su
Derinde saklı meyvenin muştusu
Artık uyanmıştı inkarın korkusu...
Günahsızdı sonumuz
Gitmemişti hiçbir karanlık hücreye
Güneş batsa da her akşam
Alışılmış bir döngüydü bu.
Arşa yakındı başımız
Arzı okşardı ayaklarımız.
Mayamız belliydi...
Yağmurda toprağı andırırdı kokumuz
Sonumuz belli...
Çiğdem Çelik
tebrikler. hayırlı ramazanlar . bereketli şftar ve sahurlar. çok saol pylaitığınız için. selam ve sevgiler. yolunuz ve bahtınız açık olsun..
TÜM YORUMLAR (2)