Uzatsan ellerini, gel bana sarıl desen,
Sevdanı yollarıma, güller içinde sersen.
Bana gül bahçesinden, binlerce gülüş versen,
Gülüşün göz yaşımın günahını öder mi?
Yaralanmış bir kuşum, gelip dalına kondum,
Isıt bu yüreğimi, zemheri değil, dondum!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
icten bir hickirik gibi . tebrikler
Uzatsan ellerini, gel bana sarıl desen,
Sevdanı yollarıma, güller içinde sersen.
Bana gül bahçesinden, binlerce gülüş versen,
Gülüşün göz yaşımın günahını öder mi?
Yaralanmış bir kuşum, gelip dalına kondum,
Isıt bu yüreğimi, zemheri değil, dondum!
Hani ilk sevdiğindim, sevda yolunda sondum,
Sevişin göz yaşımın günahını öder mi?
Hiç düşünmez elinden, zehir olsa içerdim,
Sensiz yaşamaktansa, tatlı candan geçerdim.
Murada ermesem de, bu dünyadan göçerdim,
Dönüşün göz yaşımın günahını öder mi?
Aldığım son nefeste başımda oluversen,
Şu yanan yüreğime su olup doluversen.
Pişmanlığın atıyla uçarak geliversen,
Gelişin gözyaşımın günahını öder mi?
ÖZLEM DOLU HARİKA BİR ŞİİR OKUDUM. KUTLUYORUM SACİDE HANIM. GÖNÜL DOLUSU TEBRİKLER. SAYGILAR...
Yani bu bedelleri ödemeyi kabul edecek kadar yüreklimisin sorusu....Bence hiçbir sevdanın günahı ödenemez....Acısı dindirilemez....
Sevgilerimle canım..))
Yürekten kutluyorum Paylaşımınıza teşekkürler...
bende olup yolumda baş eğsen her emrime
heryerde beni görsen neşe versen gönlüme
sussan ben olmayınca benle dönsen bülbüle
tüm bunlar gözyaşımın günahını öder mi..
şiirinizin hevesiyle..selamlar.
Güzel şiirinizle hoş geldiniz Sacide hanımcığım. Kaleminiz durmasın, mutlu yazsın dilerim.
cok harika bir calisma yürekten kutlarim
güzel bir özlem şiiri okuduğum yüreğinizin derinliklerinden,
sitemleri saymıyorum,çünkü sitem de sevgiden doğar.hüzünler şiirinize yakışmış hep orada kalsınlar hocam, yüreklere uğramasınlar.
tebrikler/devamına.
Ö.Osman AVCI
Okudum bu güzel dizelerinizi, bu bir yürek seslenişi, otantik duygular. Cevapsız kalmamalıydı sevgili Kardeşim. Selamlar saygılar Efendim.
KEFARETE YETMEZ Mİ?
Kollarım açık sana, hadi gel sarılsana
Sevgiden buket yaptım uzanıp da alsana
Gafletten uyanmışım, bu yürek kurban sana
Nedamet göz yaşlarım kefarete yetmez mi?
Sevdamın tek kuşunu nasıl mazide koydum?
Yıllardır bu soruyu kendi kendime sordum
Çile yüküm sırtımda, işte karşında durdum
Nedamet göz yaşlarım kefarete yetmez mi?
Gözlerinden tatmıştım sevdanın lezzetini
Yüreğinde görmüştüm insanlık izzetini
Şeytan elimden aldı bu Hakkın nimetini
Nedamet göz yaşlarım kefarete yetmez mi?
Bu akılsız başıma yağdı umut karları
Vuslatın muştusunda aşarım diyarları
Beyaz at mahmuzlandı çatlat sen ağyarları
Nedamet göz yaşlarım kefarete yetmez mi?
H.İbrahim Sakarya
Tekrar hoşgeldin sacide dost..Güzel şiirini tebriklerim..Sevgiller..
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta