Günahın Yorgun Alnı Şiiri - Ahsar Zerefşan

Ahsar Zerefşan
50

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Günahın Yorgun Alnı

Bu yaşanan bir gerçektir.
Onun dünyası, bir limanın lügatinde bile yer almayan fırtınalarla doluydu. Moreli, gerçekten de çok bozuktu. O bozuk para gibi yıpranmış, kenarları dövülmüş, üzerindeki yazılar silinmişti. Ama tam o an, belki de içimdeki derin merhametin sesiyle, “Gel, alnından öpeyim,” dedim. Bu sadece bir cümle değil, ona uzattığım bir can simidi, bir insan olduğunu hatırlatan kadim bir dokunuştu.
Ve o söz, koskoca adamın yüzünde bir çocuk tebessümüne dönüştü. O an, yılların yükü altında ezilmiş ruhunun en saf hâline, masumiyetine kavuştuğu andı.

Bu yaşanan bir gerçektir.
O, hayatın karanlık labirentlerinde kaybolmuş bir yolcuydu. Kumar masalarında kaybettiği paralar, aslında arkasında bıraktığı güvenin ve itibarın gölgesinde küçük kalıyordu.
Zinanın, aldatmanın ve yalanın zehri yalnızca başkalarının kalbini değil, kendi vicdanını da yakıp kül etmişti.
Bağımlılıkların pençesinde her doz bir kaçış, her yalan bir sığınak olmuştu. İnsanların güvenini kolayca kazanıyor, sonra o güveni bir silah gibi kullanarak hayatları karartıyordu.
Artık pişmanlık onun nefesiydi; vicdanının sesi, gece yarılarında en sert yankısını buluyordu.

Bu yaşanan bir gerçektir.
Vicdanı ölmemişti aslında, sadece derin bir uykudaydı. O uyku kabuslarla doluydu.
Her kalp atışıyla, bedeni yeni bir acıyı taşıyordu. Uyuşturucunun verdiği sahte huzur bile, içini kemiren o pişmanlığı dindiremiyordu.
Bir zamanların şımarıklığı yerini sessiz bir çöküşe bırakmıştı; yalnızlık, şimdi en ağır bedeliydi.
Gözlerinin içine baktığımda orada ne bir şeytan, ne bir canavar; sadece kaybolmuş bir insan görüyordum.

Bu yaşanan bir gerçektir.
Ben, tüm servetimi, tüm inancımı, tüm varlığımı onun arkasında durmaya adadım.
Ona sığınacağı bir liman olmaya çalıştım — çünkü herkesin kaçtığı birinin bile dönebileceği bir yer olmalıydı.
Karanlık dehlizlerde yolunu kaybetmiş bir ruha, küçücük bir mum ışığı olabilmekti niyetim.
Biliyordum; o koskoca adamın içinde, kırılmış bir çocuk hâlâ nefes alıyordu.
O çocuk, bir gün yeniden gülmeyi öğrenecekti.

Bu yaşanan bir gerçektir.
Her günü savaş gibi geçiyor. Her iki adım ileri, bir adım geri…
Ben de zorlanıyorum. Onunla birlikte bu yangının içinden yürümek kolay değil.
Kavgalar, silahlar, her sabah yeni bir bela… Sanki geçmişinin gölgeleri, onu bırakmamak için yemin etmiş.
Ama ben inanıyorum.
Bir gün o eller, bir daha yanlış bir şeye uzanmayacak. Bir gün o kalp, huzurla çarpacak.
Bir gün bu fırtınalar dinecek ve o, tertemiz bir kalple göç edecek bu dünyadan.

Bu yaşanan bir gerçektir.
O gün geldiğinde, belki kimse inanmayacak onun değiştiğine.
Ama ben bileceğim. Çünkü o alnına bıraktığım öpücükte, içindeki pişmanlığı, utancı, özlemi hissetmiştim.
O an, bir çocuğun kalbinde yeniden filizlenen umudun tanığı olmuştum.
Ve bazen, bir insanın kurtuluşu büyük mucizelerde değil, bir cümlede gizlidir:
“Gel, alnından öpeyim.”
O cümle, onun karanlığında yankılanan tek ışık, belki de tüm günahlarından ağır basan tek şefkat eli oldu.

Bu yaşanan bir gerçektir.
Bu yol zorlu, bu yük ağır… Ama biz birbirimize tutunuyoruz.
Çünkü bazen, bir alından öpücük, bütün borçlardan, bütün günahlardan ve bütün pişmanlıklardan daha değerlidir.
Ve ben inanıyorum — bir gün, bu hikâyenin sonunda, o alnı tertemiz bir huzura kavuşacak.

(Ahsar Zerefşan/Denemeler- Günahın Yorgun Alnı. Ekim 2025)

Ahsar Zerefşan
Kayıt Tarihi : 14.10.2025 11:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!