Tesettürlü Çıplaklar Şiiri - Uğur Musab ...

Uğur Musab Şahin
2947

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Tesettürlü Çıplaklar

Akılsız kadını gözünden,
Fikirsizi, sözünden tanırım.
Verdiği cevaplara bakmam,
Sorduğu sorularla sınarım.
Kokun kokuma, tadın tadıma,
Nefesin de nefesime karıştı
Ruhun ruhuma, tenin tenime
Nefsin de nefsime alıştı.
En anlamlı bakışları,
Bir çift nemli gözde sevdim.
O gün ölüme “merhaba”
Hayata “elveda” dedim.
2010


Ahir zaman alameti, bu tesettürlü çıplaklar
Böyle giyim kuşamdan men eden, ayetler var.
“Elbiseli çıplaklar türeyecek ahir zamanda”
Ya daha cazibeli, ya eş bulmak hengâmında
Kadın, açacağı kapatacağı mahremiyeti bilir.
Zira bu Allah’ın emridir, zaruretler sonra gelir.
Zaman ahir zamandır, dinini yaşayamayanlar
Fetvayı cahilden alıp, yaşadığı gibi din ararlar.
Şairler ve yazarlar çok, herkesin elinde kalem.
Ölüyü görür ağlar,davulu görür oynar alem.
Damlaya damlaya da su, göl olur musluktan.
Benimse bak ciğerlerim kuruyor susuzluktan.
Su billur bardakta, berrak mı daha berrak
İçinde bir damla zehir olsa, kolay mı anlamak
2010

Hayaller yaşandıkça, ideallerin azalır.
Nefsin gayesiz ise, şiddetten haz alır.
Düşmanlık bekleme, güvenmeyi öğren.
Kötülüğe fırsat çok, iyilik tatsın gören
Gittiğin yeri cennet et, Cehennem olsa
"Tembellik tiryakilik" derler doğruysa.
2010

Kabil ile Habil de başladı ilk ihanet
Yine bir ihanetle kopacak, kıyamet.
Kimi kefenini giymiş, hain peşinde
Kimi kış uykusuyla, ihanet düşünde
Ya hoca kasveti, ya hacı urbasında
Ya kuş kanadı, ya iblisin arabasında
Memuruyla amirine, işçiyle dişçisine
Köylü ve esnafına, bekarıyla eşlisine
Ya oba çadırında, ya paşa kucağında
Ya meclis sarayı, ya asker ocağında
2010

Bütün ruhlar aynı an yaratıldı, Âdem’den bu yana
Nerede, nasıl bekletildik, kim gönderdi dünyaya?
Diyen var mı “çok bekledim, o âlem-i berzahta”?
Ölenlerde beklemekte sur-u, Habil’le ayrı safta.
2010

Kimi aşkta yol alır, kimisi yarı yolda kalır.
Kimi havasını alırken, kimi hevesini alır.
Kiminin aşkı elinden alınır, kimi elde kalır
Kiminin tadı damak da, kiminin eli boş kalır.
Kimi koynuna alırken, kiminin üstünde kalır.
Kimi meyvesini toplar, kimi telli duvaklı alır.
Kimi nikâhsız, kimi de imam nikâhıyla alır.
Kimi görücü usulü, kimi hiç görmeden varır.
Kimi soluğu hakim de, kimi baba evinde alır.
Kimi dul, balayına giderken, kimi evde kalır.
Kimi kaçar, kimi kaçırır, kimi de hapse atılır.
Kimi ihanete uğrar, kimi alçak tecavüzle alır.
Kimi aşklar destansıdır, şarkılarda yer alır.
Kimi bitmez sanılan aşklar, hep mazide kalır.
Kimi aşklar beşeridir, kimi aşklar ilahi olur.
Kimi Leyla, kimi Mevla aşkıyla yanar kavrulur.
2017

Şalla şalvarla değişmezsin, kafayı değiştir.
Ne başını kapatan, ne kuma sokan değişir.
Sakala sarığa, giyim ve kuşama aldanma
Cahil cesur da olsa, her cesuru cahil sanma.
Her daim insanlığa yürü, gidenlere yetiş.
Ya değiştir düzeni, ya gidenler gibi değiş.
Her başı açık ne ilerici, ne de medenidir.
Çağdaş ilericiler, yalnızca secdede eğilir.
Kimi kırk harami, kimi yedi başlı canavar.
Bir de, camilere gömmüş başını canavarlar.
Din adıyla, dindarları haraçla sömürmekte.
Ya Şeyh’in, ya da şeytanın yolunda yürümekte
Şıh ve Şeyh’ den dilim yandı, canı cehenneme.
Müslümanlar ayaklar altında bak, tarikatlar niye?
Bu yol yol değil, gâvuru teknolojide geçmek için
Oysa “oku” diyen var mı, başka kitap başka din?
“Domuz” yemek haramdır, “kul hakkı” helal mı?
Rızk “aslan”ın ağzında mı, Allah’ın “arzında” mı?
2016

Bayda “kel”, bayanda “kıl” makbul değildir
“Sinsi” dost, “dobra” düşmandan tehlikelidir.
Dostta ki bir sır, düşmanında silah gibidir.
Belki bu sır ki, silahtan daha da tehlikelidir.
Kadına vurmak şerefsizlik, vurulmak efendilik.
Kadına şiddet adilik, değer vermek idealistliktir.
2016

Ne can kalacak, ne de canan
Bir Allah kalacak, bir de iman.
Ne aşık kalacak, ne de maşuk
Ne karanlık kalacak, ne de ışık.
2016

Ben sonsuzluğa hasretim, ebediyete aç
Bir mevsim uğradım, ruhum kırlangıç
Yaramaz çocuk misali, Azrail'in elinde sapan
Bedenimde yara yok, nedir ruhuma batan?
Ne vazgeçmek, ne vazgeçilmezlik engel
Çektikçe tenim yırtılır, ciğerime batar çengel.
Bu ne garip, bu ne karmaşık her şey başka
Tüm canlılar ölmüş, yalnız ölüm yaşamakta.
Uzaklardan bir karaltı gökyüzüne çekilmiş,
Zemin öyle mağrur ki, sema yere eğilmiş.
Ecramlar ki, lime lime yeryüzüne yağıyor,
Dağlar ermiş çıban, sıktıkça da lav kusuyor.
Bulutlara inat, gökleri kaplamış kar humması,
Yırtılacak kafatasım, beynim kan tulumbası
Bu neyin alameti, yoksa kıyamet mi kopuyor?
Bir kavim mi helak oldu, Rabbim mi korkutuyor?
1983

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 11.7.2017 18:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Uğur Musab Şahin