Ali Dağı eteklerinde bir Ulu Eren
Gece gündüz yakarıp gonca gülleri deren.
Seyyid-i Sırdan kara toprak oldu burada
Salâsın verdirip sonunda erdi murada.
Seyyid Burhaneddin Eren’in yanı başında
Buluşacağız bu gün. Gündüzün akşamında.
Sene iki bin altı. Çarşambaydı günlerden.
Gün tutuldu ansızın üç dakika geçmeden.
Bu duygular içinde gezinirken ayakta
Bir karartı oluştu iki adım uzakta.
Sokuldu yavaş yavaş. Çaresizdi! Sessizdi!
-Kadir Bey! Şükrü’nün Abisi Rıfat’ım. Dedi.
Hoşbeşe yoktu vakit mahşer oldu ortalık.
Gün tutuldu türbede, akşam oldu mezarlık.
Bir kadın ağlıyordu ilerde, yapayalnız.
Der: Vuslata eriştim, sizler esen kalınız!
Hüzün çöktü içime tüylerim diken oldu.
Dünyam kapkaranlık, sevdiklerim nice oldu!
Yapayalnız biçare kala kaldık ortada,
Kereminle, lütfünle bizi erit potanda.
Elem doldu içimiz kurtar bizi bu dardan!
Yetiş bize sen yetiş, yeri göğü Yaradan!
Bu korkulu sahneyi ebediyen yaşatma!
Güneşini saç bize, bizi mahzun bırakma!
Kayıt Tarihi : 18.1.2013 16:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!