Penceresi aralık camından geceye baktığım, konaklama yerinde gecenin geçi…
Karanlığın yoğunlaştığı bu anlarda, dalga sesi ile birlikte, nemin ulaştığı odama, denizin tuz kokusuna karışmış yosun kokusunu andıran tarifsiz bir nem içindeyim…
Garipsenecek bir yaşam zamanın içine, öncelikle hasret ve geçmişe dair öfkenin hakim olduğu zaman kesitinin gizemi ve uzaktan ulaşan kurbağa sesleri ile bir akar suyun yanı başındayım her halde…
Genzimde çam kokusu ile balık kokusunun karışımının hakim olduğu bir yanma hissi.
Korkuyorum, için için içime doluşan düşüncelerin, belirsizliğinden…
Çok gerip, canımı sıkan rüzgârın geliş yönünü belirleyemediğim bir yalnızlık boşluğu.
Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Devamını Oku
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende