Gün sönerken kıstım çığlıkların sesini
Duymak istesen de çok geç artık
Koptu dilimdeki tüm kelimeler
İçinden Güneş geçmeyen saçların
Rüzgârlarıyla savruldu
Kentin sarı ışıklı sokaklarından geçerken sensizlik
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Gün günlüğüne küsüp
bir çığlık ile geceyi
geceyse en masum hayalleri
ebedi sessizliğe karanfilleri
kimse görmeden sevgiyi
yine bir şafak vaktiydi.
Selamlıyorum Canan Akpınar ın yüreğini.
Kentin sarı ışıklı sokaklarından geçerken sensizlik
Kaldırımlar hüzne boyandı
Dilsiz sokaklar ağladı
Kimseler uyanmadı...
harika bir şiir daha dökülmüş kaleminizden...tebrik ederim, Canan Hanım...sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Çok güzel ve insan ruhunun analizi gibi..Dizeler yorgun düşmüş..Gün sönerken korumasız ve acılara yenik bir yürek..Yüreğinize sağlık...Kutlarımm..saygılar..sevgilerimle..
Gün sönerken kıstım çığlıkların sesini
Duymak istesen de çok geç artık
Koptu dilimdeki tüm kelimeler
İçinden Güneş geçmeyen saçların
Rüzgârlarıyla savruldu....................//
Daha şiirin ilk dizelerini okurken,belkide iç güdüsel,yine içime bir burukluk,bir hüzün çöküverdi..Ne bileyim belkide bana 'Eyvah' dedirten bu güzel şiire geç kalmışlıkmıdır..içimden sanki,kardeş kadar sevdiğim bir insanın evinin yandığı haberini alıpta,koşturarak,nefes nefese geldiğim evin karşısında içi yanıp kul olmuş bir evle karşılaşmam gibi..çok kötü oldum..temennim sadece şiirin konusudur,gerçek payı yoktur inşallah..! Tek tesellim genellikle değerli şairemin her şiiri böylesine içli,böylesine okuyucusuna anında duygusunu geçirebilen,eletriğini hissettiren etkinliktedir..İşte yine o düzeyde heyecan ve hüzünle ard ardına okuduğum akıcı,anlamlı,son derece etkileyici çok güzel bir şiirdi..Ben bu güzel şiiri ve değerli şahsınızı canı gönülden kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum..
Yazan eller dert görmesin
Şiir akışı anlatımı
düşünürlüğü satır geçişler
takıntısız
mükemmelin üzerinde
bir paylaşım olmuş
benden tam puan kutlarım
gün barken başlar sevgi hayatı... yaşamak gerek akşamı, güzel şiirdi, tebrikler
candan tebrikkkkkk
Uçurum kıyısındaki umutların ışığıdır düşler...yüreğin cesareti kadar tutunurlar yarına ...
''bir kadın şafak zamanı kadar aydınlıktı
Gün söndü...'' o halde gün sönse bile aydınlığıyla karanlığa inat yaşayacaktır ...ölen tutunamayanlardır...yüreğinin aydınlığıyla umutların kalemine yansısın daima...sevgiyle
bu söken gün yeni umutlara gebe..ama şiir buram buram hüzün koktu..güzeldi. kutluyorum
GÖNÜL SESİNİ BÜYÜK BİR USTALIKLA MISRALARA YÜKLEYEN,
SEVGİSİYLE ŞİİRİNİ BESLEYEN DEĞERLİ ŞAİR
SEVGİ VE SAYGILARIMLA KUTLUYORUM
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta