Yaşamın ikinci yarısındaki nefes alma zamanlarımın sana doğru düşlerle farklı bir of çekiş bu.
Ruhumun çoğunluklu bölümünden eksilen huzur ve mutluluklar sonrasında koyu bir ruhsal direnişle var olma duygularıma hükmetme çabalarındaki vazgeçişlerimdi çoğu zaman öne çıkan.
Kendi özgüvenimle çatışmamdan ziyade gerçeklerin kabullenişiydi bugüne değin alınan kısık nefesler.
Yıllarca içinde saklamaya çalıştığım gizli düşler kurarak an zamanlarımın çoğunda kendi kendime ona söylenmek, gizliden imkansız olduğuna inandığım sevme hislerinde ön duvarları aşarak çoğunda fotoğrafı ile konuşurken, ona, sevmeye dair kaybedilmiş zamanları anlatırken gözlerimi, mırıldanmasını beklediğim dudaklarını ezberlercesine gizliden öte iç çekiş kelimeleri ile konuşurken, gözlerine, sadece beklediğim hareket haline gelecek dudağından bir ses beklentim sanki yıllarını içine alan zaman sonuymuş gibi sevme kelimesinin derinliğinden seslenmek istiyordum.
Mırıldanırcasına bari sen de benim düşüncelerimden birini anlat bana, derken, yılların uysallığı ile sen de benim gibi bana “gül” demeye çalışırken, sanki geçmiş yıllar, gelecek yıllarla el tutuşuyordu.
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta