Gün gelir idealizm ölür:
Dört kişi sırtında bir tabutla görülür:
Kerimesi Hamiyet’in oğlu Maraz
Nemelazım onun sağında suçluluk hissinde biraz
Rahmetli Şecaat’in kaypak oğulları arkada
Hoşgörü Solda, Menfaat onun sağında
Hepsi de tepeden tırnağa siyah
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok çok güzel harika idi tebrikler kutluyorum.
Benim de böyle bir şiirim var; şiirin adı, (nasıl biriyim) ben yazım kurallarını uygulayamayan biri olarak, bir öğrtemenin sınavında gibi hissederim kendimi...Şiirimi fırsat bulup okursanız sevinirim teşekkürler...
Çok anlamlı..
İç burkutucu..
Tebrikler...
‘İyi biliriz! ’
İyi biliriz... gideni de kalanı da iyi biliriz...
Ölüyü de diriyi de iyi biliriz...
Bilmesine de...
Yine de kendi kendimizi öldürmeye... kendi kendimize başsağlığı dilemeye devam ederiz...
Mesajdı. Düşündürdü...
Güzeldi.
Tebrik ve saygımla
Gercekten cok manidar insani alip götüren dizelerdi sevgili hocam hüzünle okudum,ictenlikle tebrik ediyorum. gönül dolusu selamlarimla
''Herkes bir birinden kopya çekmeğe utanmaz
Er kişi niyetine kılınır namaz
Merhumun eşi taziyeleri kabul eder
İçinde tebessüm olan gözyaşıyla çeker gider
Kimse farkında değildir izlendiğinin
Tarih’in her şeyi eksiksiz not ettiğinin
Bilmeyecektik mezar taşı bile dikilmedi niye
Zaman bütün izleri silecek nasılsa diye
Çekip gitti evli evine, köylü köyüne
Evi olmayan geçsin idealizmin yerine...
baştan sona güzel bir şiir okudum finalde harika kaleminiz solmasın saygılar...''
finali çok hoştu...
kaleminiz daim olsun
saygılarımla
Tarih’in her şeyi eksiksiz not ettiğinin
Bilmeyecektik mezar taşı bile dikilmedi niye
Zaman bütün izleri silecek nasılsa diye
Çekip gitti evli evine, köylü köyüne
Evi olmayan geçsin idealizmin yerine
ŞAİR YÜREKLERE SELAM OLSUN.........saygılar
İşte bu şiir tam usta işi...umarım mesaj yerine ulaşır.
Çocukluğumun sözü ' evli evine, köylü köyüne, evi olmayan sıçan deliğine' tabii sende İDE nin yerine.
Kutlarım.
Recep Uslu
KUTLARIM ŞAİR YÜREĞİNİZİ
Tebrikler Hasan Bey kardeşim. Musallalar utanır oldu artık; üstünde yatandan değil de, saf tutanlardan...
Selâm ve dua ile...
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta