Gün gelir de yine gözlerin gözlerime değerse; içimden öpmek gelir bakışlarını. Unuturuz her şeyi. Boş sahiller örter, sensizliğimde biriktirdiğim yalnızlıklarımı. Belki, denizler alır içimdeki hasretini, sonra eğri gönlüm birden ayaklanıverir. Sadece sen süslersin gözlerimin kıyısını. Unuturuz her şeyi. Şarkın çalar, binlerce şakacı böcekler gibi uçuşan toz tanelerinde. Aldığımız nefesler bile değişir. Sen öylece bahar kokarsın olduğun yerde. Sadece sen dinlersin saçlarımdaki aklaşmış dertlerimi. Unuturuz her şeyi. Belki mavi bir gözyaşı düşer alnımdan. Sonra anlarsın beni, ağlarken bendeki sensizliğimdeki seni. Belki beni yeniden açar, beyaz kadifeleşmiş o gül yüzün. Sadece beni koklar. Korkamaz olur sonra, kendi yarattığımız korkularımızdaki korkular. Unuturuz her şeyi. Sonra nar taneleri düşer birer birer gözkapaklarımızdan. Koşarız onların korlarına el sürülmez yelpazelerinle. Artık, sen ayrılık kokmazsın, ellerin yüzüme değdiğinde. İyice açılırız uzaklara, gezinirken rüzgarlar dağlarda. Belki kuytu bir yerde eğilir ağzının içini öperim. Bayırlar koklarken aşkımızı…
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,