Gün gelir,dolar şehrin sokakları..
Ayak altlarında koşuşturur yarının umut çocukları
Ve bir nefes soluklanır gençlik aşkları ağaç gölgelerinde..
Genç bir kız,çıkarır ve sunar
Çeyizinde sakladığı tebessümü karşındakine..
Bir anne çocuğuna sarılır taze bahar kokusunda,
Bir işçi hayaller kurar elleri kir pas içinde
Lakin yüreği yaşamak tutkusunda..
Gün gelir,değişir zaman,
Değişir alın yazıları birer birer,
Korkuyu yener de bir gün,umuda ulaşır insan..
Maviyi fark eder,yeşili,kırmızıyı..
Anlar o vakit nedendir,bilir sol yanında duran sızıyı,
Ayağa kalkar,yola düşer,yürürken düşünür,gazete okurken,
Otobüs durağında,ekmek kuyruğunda..
Ayağında ki zinciri görür,
Tenini üşütür bileğinde duran kelepçeler..
Gün gelir,sığmaz olur dört duvar arasına düşünceler,
Çocuk sorar,kadın sorar,adam sorar özgürlük nerede?
Onuru nerde arayalım,hangi ağaç dalına bakalım,
Hangi buluta uzanalım bu koca mahpushanede..
Gün gelir,başlar yeniden bitişler..
Çalar hafızanın kapısını onca yitirişler…
Düşünür insan ve sorar kendine…
Nerdeyim ben?
Bizim sevdalarımız vardı.
Ölüme meydan okuyan bir yaşamak sevdası.
Kimi ”insan” dururdu biraz karşıdan,
Kimi eğreti bakan bir “yüz karası..'
”Aşklarımız vardı bizim çocuksu masum,
Türkülerimiz vardı birlikte söylenen,
Bitmiş izmaritlerimiz on kişiyle bölüşülen..
Şiirlerimiz vardı,kağıt üstünde çalınan kimliklerimiz,
Arama emirlerimiz,içerde kalışlarımız,işkencelerimiz…
Ama yine de ayakta kalışlarımız vardı,
Hep gökyüzüne,maviye dalıp giden bakışlarımız,
Gidenlerin ardından
Ellerimiz patlarcasına birbirine vuran alkışlarımız.
Ağlayabilen insanlardık biz
Her ne kadar gizliden dökülse de göz yaşlarımız..
Özlemeyi bilen yüreklerimiz vardı,
Umutlarımız toprağa düşen koca bir elma çekirdeği kadardı,
Nöbetleşe çıkar sokağa,yağmuru beklerdi arkadaşlarımız..
Aşkımızı bir türlü anlatamazdık karşımızdakine
Ama hep ele verirdi bizi utangaçlığımız....
Gün gelir,ansızın çalarsın kapımı yeniden..
Bir sigara yakarım üşüyen ellerine,
Çayın demine katar gözlerini,usuldan sarılır,ısıtırım tenini…
Yine şeker bitmiştir evde,yine sakalım uzamış,sesim kısılmıştır,
Yine dağılmıştır kitaplarım odanın dört bir köşesine.
Ama gelirsen,göreceksin yine umut doludur bir yanım,
Yine kızgın ve öfkelidir yüreğim hayatın bu saçma düzenine
Ve yine özlemiştir seni yakınlığım..
Yine uyku tutmaz geceleri,
Yine takılır boğazıma bazen,yarım söylerim heceleri,
Yine baktığım en son cebimde bulurum aradığımı,
Yine..Yine severim bunca akıllı arasında
Kendime has bulduğum ahmaklığımı..
Gün gelir,ya sen dönüp gelirsin,
Ya ben çekip giderim buralardan..
Ama öylesine azaldık ki gülüm,yağmuru bekliyor insan,
Bulut olup uçmak yerine..
İnsan diyor..Her daim sadık kalmalı söylediğine…
Aşkı saklayacak bir yerim yok,
Olmadı hiçbir zaman,kendimden bile..
Bir avuç sevda bıraksam bir yiğide,
Bir tutam cesaret versem ürkekliğine genç bir kızın,
Biraz umut doldurabilsem küçük bir çocuğun ceplerine,
Belki o vakit tutarım bir bulutun eteğinden.
Güneşe dokunmak sevdası bizimkisi..
Bu yüzden kan revan çıktı bedenimiz,
Bitmez bir kavganın gecesinden…
Gün gelir…Güneşi görür insan..
Aydınlanır hayatın bütün renkleri..
Kırar göğsünün demir parmaklığını..Hür kalır yürekleri….
Gün gelir..
Adı bilinmez bir bakış olur sofralarda oturan Onur dediğin..
Haramı katmaz katığına..
Bir gülüş olur akşamları özlemle beklenen Sevda dediğin…
Kiri bulaştırmaz kadınına..
Gün gelir Hatırlanır geçmişin tozlu raflarında eskiyen duygular…
Kavgalar,cesaretler,korkular…
Bir kabusun ortasından sıçrayarak uyanır İnsan dediğin….
Yetişir umuduna……
Kayıt Tarihi : 20.10.2004 15:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!