Ne düştü de toprağa,
Kabul etmedi ki
Tohumlar ekildi, fidanlar vemedi mi?
Yağmur yağdı da, göller nehirler çağlamadı mı?
İnsan gömüldü de kokusu kaybolmadı mı?
Toprak neyi kabul etmedi ki..
Ve gün gelecek, İsrafil çıkacak sahneye
Emir büyük yerden;
''Üfle'' diyecek, Sur'a
Sur'a üfle ve o gün geldiğinde
Konulacak önümüze o muhteşem kefe
Adaletine kurban olduğum,
Zülfikar konuşacak,
Boynumuz önünde kıldan ince..
Kaçış yok, aldanış yok,
O büyük yüzleşmede...
Ne farkı kalacak, güzelin çirkinden
Nede zenginin fakirden.
Uzunun kısadan, şişmanın zayıftan.
Bir bir dökülecek önümüze;
Düştüğümüz gafletler,
Kandığımız kahpe tuzaklar,
Harıl harıl gıybete işleyen diller..
Vatanı üç kuruşa peşkeş çekenler,
Dini öne sürüpte,
Cahilin aklını alanlar...
Aşkına kurban olduğum;
Sen yardım et...
Ve gün gelecek,
O muhteşem kudret su serpecek,
Çürümüş tüm bedenler
Acbü’z-zenebdeki küçücük bir kemikten,
Bitkiler gibi yeniden yeşerecek..
Kaçış yok,
Hak ve adalet o gün
Herkes için işleyecek..
Kayıt Tarihi : 1.2.2013 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaleminize sağlık sayın Canan Özanaç...
Hak ve adalet o gün
Herkes için işleyecek..
özellikler bu dizeniz, muhteşem bir tasviridir anlattığınız makamın... böylesi bir yeri bu dünyada hayal etmenin gerçekliği ne yazaki kaf dağının ardına gidemez..
kutlarım şairi, saygılarım sözcüklerimle bırakırım burada...
TÜM YORUMLAR (3)