Buram buram hasret eşliğinde gün Eylül kokuyordu…
Henüz düşmemiş yapraklar son günlerini yaşamakta, rüzgârla savrulacakları anı beklemekteydiler. Hâlâ düşmemiş olanlar; umutsuzca bekleyenlerin tavrı gibi tedirgindiler…
Sonu belli bir hikâyeydi bu… Kopmak ve savrulmaktı kaderde olan…
Henüz kopmamış yapraklar, son ana kadar direnmeye devam ettiler. Dallarından kopmamaya, rüzgâra boyun eğmeye çalıştılar ama nafile!
Beni görünce kaçma ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Devamını Oku
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim