Buram buram hasret eşliğinde gün Eylül kokuyordu…
Henüz düşmemiş yapraklar son günlerini yaşamakta, rüzgârla savrulacakları anı beklemekteydiler. Hâlâ düşmemiş olanlar; umutsuzca bekleyenlerin tavrı gibi tedirgindiler…
Sonu belli bir hikâyeydi bu… Kopmak ve savrulmaktı kaderde olan…
Henüz kopmamış yapraklar, son ana kadar direnmeye devam ettiler. Dallarından kopmamaya, rüzgâra boyun eğmeye çalıştılar ama nafile!
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla