al güle değen tenimi
ürperten
rüzgâr da değil
esintiyle
topluyor eteğine
hüzünleri, ölümleri
şehir
korkuyorum
ya fırtna çıkarsa
Kayıt Tarihi : 13.8.2009 09:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlk kıtayı ikinci kıtaya asimetrik bağlantılarsak, 'ya fırtına çıkarsa' yerine 'ya çıkarsa fırtına' dersen ilk kıtadaki sonlanıştaki biçimden az farklı bir bitişe yönelir, yani o da aklında bulunsun. sevgiler, güne başladık, uyucam daha, güzel bir gün dilerim
Sinyali dostumuza katılıyorum. Ahmet Hoca'nın şiir kürelerine geri dönmeliyiz ki onlar hepimizindir aslında. Ne demişti Sevgili İnam;
'Önce şiir vardı. Şiir, sözle bilinçlenmenin başladığı kaynak. Şiirin iki temel öğesi: Bilinç ve söz. Şiir, bilinçli, bilinçle sözdür; sözlü, sözle bilinç...(Afşar Timuçin de buna 'yetkin bilinç' der.)
Söz burada. O halde bilince yürümeliyiz el ele ve gittikçe çoğalarak...
Ve elbette bilerek, hiçbir fırtınanın şairi korkutamayacağını!
Selamlarımla:))
Bu arada felsefeci dostlarımıza da bir selam olsun benden...Toprağımızın suyunu onlar veriyor çünkü...
içimizdeki karadeliğe yuvarlanan bir minik misket midir gerçekten şiir..şairin elindeki kalem golf sopası mıdır???
Günün eşsizliğini ve güneşsizliğini vivaldinin dört mevsiminden ses yuvarları gibi yuvarlayanlara selam olsun
TÜM YORUMLAR (7)