Gün daha başlamadı.Köylerdeki gibi sabah vaktine doğru tek tük havlayan köpekler, bu saatte nereye gittiği bilinmeyen bir kaç araba sesi ve serin bir huzur var havada. Bu seher vakitleri beni çocukluğumun huzur dolu sahillerine götürüyor. Sabah erken vakitte dağların arasından doğan güneşi izleyip o ışık hengamesinde yavaş yavaş ısınırken evden yükselen tabak bardak sesleri,çayın o cezbedici kokusu ve ekmeğin, huzuru bağışlıyor mutlu tebessümlerle.
Çocukken herkesin bir hayali olur. Benim de vardı. Saklı kalsa hayaller daha iyi. Ama olmadı. Bana da sabahları o güneşin doğuşu o tabak çanak şıkırtıları,çay ve ekmeğin kokusu kaldı...
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Ne güzel demişsiniz
dilinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta