Gün olmuş
Aşkı hoyrat büyütmek yerine
sevgiye durulmuşuz
Gün olmuş
bahçemizin rüzgârı başka bir rüzgâra karışmış
Sobasız odamız büsbütün rutubet
duvarlarında sesler birikmiş
Gün biterken
o seslerin irkilmez kalıntısı
bir moloz yığınından canımızın orta yerine dikenli bir gül bırakmış
Gün olmuş
Şimdi konuşulmuş ötelerden
üzüntüsü durmayan çağımızdan iki damla gözyaşı
Gün biterken sormuşlar
Kim ağladı bu çorak arazide?
Gönül hangi dilde yaratana acıyı şükretti de
hasret kafesinden yükselen bu çiçek neden sığmaz gökyüzüne?
Vay ki sorusu yokmuş verilecek cevabın
Seferi yazılmadan yolculuklar edilmiş
Vay ki kokusu yokmuş pencerede kahvenin
Ocağında pişmeden yangınlar içirilmiş
Üflemişler yüreğimizin orta yerine
masamızın rengini tüttürmüşler
Çalmış sinem duymadan
köprübaşı nihavent
Konuşulmuş sözler duyduğumuz şiirde
yazmış acının ferdi
acımamış şaire
Gün olmuş
Alemin bu tükenmek bilmeyen insanlar günlüğünden
kendine bir ev inşa etmek yerine
biz yine iştahımıza maymun
ve kapalı kapılar ardında kayıp kişi
Gün biterken
olmasın mı onca savaşın ortasında
öldürülmeye bir insan olmak ve yine delirmek
Unutulacağını anlamak için kendi yasını tutmak mı gerekir?
Vay ki bilendiğimiz sorunun cevabına keskin değildik
sustuk
konuşmak neyi değiştirirdi?
Gün bitmiş
Ağarmış kelimelerin kristal gürültüleri
Ne karalayan dökebilmiş kağıdına
ne gözyaşı düştüğü toprağa rahmet
Vay ki ölüm bir sahra yol yürünse
içimize yol boyunca bir dünya gam doldurur
Vay ki bu yüzyıla kelimelerle sevda diriltmek
söylenmemiş en güzel şarkıdır
Ergün Keleş 3
Kayıt Tarihi : 28.9.2023 18:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!