Tarihe not düşülmüş. 18.06. 2025 diyerek daktilodan çıkan bembeyaz sayfa da masa diye başlıyor sözlerine, Bırakalım masaya bütün benliğimizi, yılların hasreti birikmiş masa ayaklarında demirlerin pası daha eski kabuklar sökülüyor artık. Bizden sonra kimseyi oturmamışlar masaya bırakalım kendimizi tozlu masaya, yıllar sonra ilk gelişimiz kapıdan girip gülerek oturduğumuz masaya belki de bir daha geliriz. Arkadan fısıldayan en sevdiğimiz müzik 'Hangimiz Sevmedik' diye bağırdığımız ara sokak hatta rakı bardağını mikrafon yaptığın o günler..
Belki son gelişimiz, belki de yeniden geliriz.
Kapı o kadar sert ki kapansa açılmayacak.
Açılsa bir daha geri kapanmayacak,
Kabul ediyorum...
Giden bir daha geri gelmeyecek..
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta