Yırtılan gömleğini sandıklarda saklayan
Bir gece vurunca kıyılarına
Her şehir defne yaprağına sarılı
Ölüler bırakır efsunlu ırmağına
Yağmur dinmeyen acılarla yarışırdı
Günün ucuna tüneyen solgun akşamla
Genç kız elleri değince
Uzardı dağın saçları
Özlenmekle seyrelen yüzün
Bir ceylan yarasında durulurken
Deli bir poyraz bölerdi
Dudağına kırağı düşen anıları
Kuşlarına kurşun değmeyen
Şehirleri arıyor şimdi
Kundaklara sarılı kuş ölüleri
Sıcak bir döşek yerine
İzbe kuytuların koynuna sığınan
Sayamam ellerini, kırkambar
Islak saçlarına bakarken konuşsan
Çiçekler susamaz senin kadar
Yorgun kuşlar konarken omuzlarına
Nisan yağmurlarında ıslanmayan
Sınanmakla incelen kalbim
Bir Endülüs suskunluğu
Tenhada bir gülü sever gibi
Sürgünsem umarsız kirpiklerine
Kaç mil sürer yorgunluğum?
Ey rüzgâr yâr kokuyor ellerin
Saçlarında gümüşten bir bahar
Türk Edebiyatı, 508.sayı
Kayıt Tarihi : 18.4.2020 14:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gönlünüze sağlık.
Kaleminiz daim olsun.
Tebrik ederim.
TÜM YORUMLAR (1)