Ehmek derdi, geçim derdi, iş derdi
Terkettirdi ilimizi Gümüşkent.
Ben ne derem; abam, agam ne derdi
Anamayız dilimizi Gümüşkent.
Cıbıllığı vurup haklayamadık
Buba ocağını bekleyemedik,
Düğünde, bayramda saklayamadık
Gözden akan selimizi Gümüşkent.
Bulaşmadık sokakların kirine
Boyun eğdik Mevlanın takdirine.
Umut bağlamadık başka birine
Hakka açtık elimizi Gümüşkent.
Büyüğe küçüğe gönüller sebil
Kaynaşmalı eski nesil, genç nesil.
Sade akllılar akılda değil
Unutmadık delimizi (!) Gümüşkent.
Terk edilen köylerin, hanelerin
Özlemini duyar divanelerin.
Kusuru yok ayların, senelerin
Gurbet büker belimizi Gümüşkent.
Babam çay içerdi şekeri kıtlar
Bitti eski zevkler, kayboldu tatlar
Ekşidir yoğurtlar, yavandır sütler
Şeker sardı balımızı Gümüşkent.
Amir, memur, işçi, işveren idik
Arabam dairem bulunsun dedik.
Gurbette kazandık, gurbette yedik
Paramızı, pulumuzu Gümüşkent.
Şimdi cepler dolu, gönüller buruk
Para ile olmuyormuş mutluluk.
Evvel yokluk şimdi; ev bark, çor çocuk
Bağlar durur yolumuzu Gümüşkent.
Kıtlık vardı, şimdi kalmadı izi
Şimdi yaşanılan bolluk krizi
Sevmekten ziyade döversin bizi
Görüversen halimizi Gümüşkent.
Gurbetin yüreği, toprağı katı
Bedenimiz sende bulur rahatı.
Uzaklarda geçirsek de hayatı
Kabul buyur ölümüzü Gümüşkent.
Kayıt Tarihi : 8.5.2016 16:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!