Anladım gümüş hançer işlemez
Annemin teninden ötesine
Tesellisiz
Üstümüzde sıkıntılı bir yük
Onun döl yorgunu geceleri bize
Anladım her anne bir kurban önce
Yasalara geçmiş dinle, imanla
Erkin kapıları sürgülü
Sessiz örtüler arkasında
Gümüş hançer, kilitli sandıklar
Çift kanatlı kapılardan, ayışığı tozuyla
Konar kervanlar, taş evin avlusuna
Çocuktan gelin mi olur?
Yalın ayak, kınalı parmaklar
Atllar..Ah! Atlılar
Kilim, halı gümüş bakır buhardanlıklar
Kadife saçlarını serince üstüne
Sıcak sımsıcak eşyaların rengi uçmuş
İpekti bakışları bir zamanlar
Sığmaz ki annem töreye,
asi bir çocuk
İsyanları büyük bugüne kadar
Geceleri ısıtan sesine
Dolanmış türküleri
Kızıl bir nehre atmış düşünü
Tebdil-i kıyafetle dağlarda firar
Kızıllığında uyandım da sabahın
En çok atları sevmişti annem anladım
Siz uyurken gölgesinde eski evlerin
Hala gün avuçlarında atlıların
Ondan kesti saçlarını karlı bir gece
Talihsiz bir yazgıyı keser gibiydi
Koynunda gümüş hançeri hükümsüz
Bildim ki annem kadın değil anneydi
Kayıt Tarihi : 21.3.2015 21:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kadınlar için örülen bir kafestir töre. Annem bütün hayatı boyunca erkek egemen zihniyetle savaşmaktan yorulmamış bu ülkenin en eski feministlerinden birisidir.Babası tarafından çocuk yaşta zorla evlendirildiği kocasından, erkek elbiseleri giyerek Erzincan ve Sıvas dağlarından kaçmış ama yazgısından kurtulamamış ailesi tarafından yine aynı adama "verilmiş". Pes etmemiş yine kaçmış ama bu kez iki çocuğuyla.Savaşçı bir kadının mücadelesi biter mi hiç. Devam...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!