silinmiş adı belleğimden
“gümüş eyerli tay”dı o
sık ağaçlı bir koruluktaydık
gömerdim başımı yelelerine
nabzını dinlerdim rüzgarla yarışırken
tutkulu yüreğimse çok genç
nasıl da yakışırdık birbirimize
nasıl da bilirdi
kaç atış uzaklığa gideceğimizi
kızmazdı, kaldırırdım ayaklarımı gözlerine
korurdu bu deli yüreği tehlikelerden
kaçamak yapar, asfalta çıkardık bazen
kalplerimiz bayram yerine dönerdi
çok şey istemezdi “gümüş eyerli”
kesme şekeri severdi
şimdi bir hayal
kim bilir hangi bulutta dörtnala koşuyor
ve hüzünlü gönlüm
.....ardı sıra koşturuyor
susarak anlaşmayı öğrettik birbirimize
o gün bu gün
dilli ile konuşmak zor iş
dilsiz olurum bazen
yetiyor yürek dilim
ve sevgi lisanı
ve aşk
gümüş eyerim olmasa olur
gümüş eyerli tayım da
gözyaşımda gümüş sevdalar biriktiririm ben…
(27 Temmuz 2003)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 27.7.2003 22:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kim bilir hangi bulutta dörtnala koşuyor
ve hüzünlü gönlüm ardı sıra koşturuyor '...
Zaten bulutlar hep koşan ve ardı sıra koşturanların gözyaşlarını yağmur olup yağdırmazlarmı? :)
.......
gözyaşımda gümüş sevdalar biriktiririm ben… '''
Çok güzel ve akıl dolu bir şiir,bir o kadar da hüzünlü..Olmadığını biliyorum ama ben FABL tadı da duydum şiirinizde..
Teşekkürler
Saygı ve dostlukla
Mim Kemal Ertuğrul
TÜM YORUMLAR (5)