ben seni en çok gülerken sevdim
çünkü o anlarda zaman durmuş gibiydi
ve dünya, bir çocuğun gamzesinde yuvarlanıyordu
gülüşünün içine sakladım kendimi
bir cümle bittiğinde,
bir düş başlarken,
bir çiçek sulanırken mesela
ya da bir kelimeyi yanlış söylediğinde
orada kalmak istedim
çünkü o yanlışlıklar
hayatın en doğru yanlarıydı
sen gülünce
evin duvarları bile ses değiştiriyor
şarkı gibi oluyor her şey
çay bardağı, masa örtüsü, oyuncakların sıralanışı
hatta suskunluğum bile
sana uygun bir ezgiye bürünüyor
ve ben susuyorum uzun uzun
çünkü bazen sadece izlemek gerek
bazen bir çocuğun neşesi
bütün kederi yerinden söküyor
ama ben fark ediyorum
büyüyorsun
pantolonlarının paçaları kısalmaya başladı
oyuncakların tozlanıyor
ve hikâyelerimiz biraz daha kısa sürüyor artık
“baba” diyorsun hâlâ
ama araya başka kelimeler giriyor
okuldan arkadaşlar,
yeni oyunlar,
küçük sırlar…
ben seni büyürken seviyorum
ama biraz eksik kalıyorum
çünkü her boy uzaması
bende bir şiirin bitişi gibi
çünkü çocukluk
öyle bir şey ki
bittiğinde
sadece sen değil,
ben de biraz eksiliyorum
ama seni tutmak değil niyetim
sana sarılıp kalmak değil
çünkü biliyorum:
Rüzgâr, serbest olunca güzeldir
ve çocuk, yürüdükçe insan olur
ben sadece
gülüşünün içinden geçmek istedim
sana çaktırmadan,
çünkü babalar bazen saklanır
ve çocuklar bilmeden bulur onları
ben seni hep gülüşünün kıyısında bekleyeceğim
orada, en sade halinle
en temiz sesinle
en yeni düşlerinle
çünkü sen ne kadar büyürsen büyü
ben hep o ilk kahkahanın içindeki
baban kalacağım
Kayıt Tarihi : 7.7.2025 09:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!