Soylu masallar biriktirdim sana, gövdenin yangın ovalarında yer aç varlığıma
Yağmur bakışlarının ülkesine ilticam var, kırarak zincirlerini gövdemi sarsana
Coşkumun sarı denizlerinde isimsiz şiirler gezer, yüreğimin fısıltısını duysana
Efsane güzelliğinin ölümsüz bağlarında şölenim var, gel yar aşkın coğrafyasına
İki yüzü de paslı bir kilit ve uçları yıpranmış bir halat ağırlığı gövdem. Sözümün katmanlarında tonlarca aşk, göğsümün uzantılarında inadına sevda ve ruhumun kıraçlarında yaşamak şarkıları duyulur bu yüzden. Zincir gövdemi sarar, efsane tanrılar aşklarımı kutsar, asırlardır ölümler ruhumun izbelerinde işte bu yüzden gezer. Her gözyaşı kendi ırmağını arar, bundandır isyankâr yüreğimizdeki devinimler.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim