gülüşünü sulara dök
akıp gelsin doludizgin
yaralı bir denizim ben
ırmakların
değişen yataklarına ser uykularını
içinin acılarını çağlayanlara bırak
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
zamanın, hayatın ve suların akışı... mücadelenin akışı ile paralel... duyguları, acıları birbirine kenetleyerek, insanı derin düşüncelere çekip alan dizeler...
kutlarım Meral Vurgun'u... Başarılar.
Çok iyi...
Aynı cümleyi şiir içinde sürekli kullanmışsınız diye eleştirenler olmuş, yahu bi susun Allah aşkına, bir kere de eleştirmeyin, bir kere de susun ve alkış tutun, Şiir gibi şiir olmuş daha ne istiyorsunuz...
Aynı cümleyi bir kaç kere kullanmışsınız diyorsunuz, aynı şeyleri sırf kafiye yakalayacak diye saçmalayan şiir bozguncularına niye yapmıyorsunuz ...
Bırakın Allah aşkına, şiirin hakkını verin, üstü de şaire kalsın ...
Saygılar ...
Osman Coşkun
mükemmel ötesi..ve her şeyyle iyi bir şiir olmayı hekeden bir baş yapıt..
Çok kıymetli kalemi,bu güzel eseri için tebrik ediyorum.Köşe ekibinide tebrik ederim.
Saygılarımla...
Sayın Ulvi Ziya'nın dediği gibi, dolu dizgin, diye bir tabire rastlamadım. Acaba ben mi körüm?
Her neyse. Anlaşılır, güçlü imgeler, şiire derinlik ve melodik bir akış vermiş. Bana göre şiir: uyum ve
anlam bakımından harikulade.
Sayın Vurgun, bu güzel şiirinizi okuduktan sonra da, bize de kutlamak düştü.
Sevgi ve selamlarımla.
aydınlık,
günlere
bir adım
olsun
bir şiir
...
aydınlık sevdasına daima...
gülüşünü sulara dök...
...
kızıl deli...
HARİKA... ÖZGÜN... ÜZGÜN VE UMUTLU... KELİMELERİ SOYUP SOYUTLAYIP GİYDİRMEDE GAYET MAHİR BİR TERZİ. BİREYSEL VE TOPLUMSAL HASSASİYET ZİRVELERE TIRMANMAKLA MEŞGUL.
EDEBİYATIMIZ VE ONUN SAĞ KOLU OLAN ŞİİRİMİZ ADINA TEŞEKKÜR BORÇLANDIM KALEM VE KELAMINIZA. ONLAR LÜTFEN BORÇLARINI GECİKTİRMEDEN GELİP ALSINLAR BENDENİZDEN...
TAM PUAN+10+
gülüşünü sulara dök
adalet dedikleri
kralların koynunda çürüyen bir yosmadır
Şiirin kürkü çok güzel imgelerle bezenmiş.
İmge labirentinde sıkışıp kalmış.
İçindekine dikkat edince hepimizdeki hastalıklı hali
hissediliyor.Ne yazık ki adaleti yosma yapanda sananda
yine bizleriz.
Şiirin başlığı çok güzel, ama aynı cümleyi şiir içinde 6- 7 kere kulanmak bana göre kaliteyi düşürmüş bunun yerine farklı cümleler seçilseydi daha akıcı olmaz mıydı?
Kutlarım günün şiirini..Herşeyiyle güzeldi...SAYGILAR
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta