Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiir oldukça sağlam ve latif temel üzerine oturtulmuş.Şiir başlığı bu şiiri çok çok şahane bir tebessümle süslemekte.
Her ne kadar romantik bir hava da olsa tatlı hoş şiir beğeni
ile okudum.tam puan +ant. Kutluyorum. Saygılarımla.
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır ...
ayrılık sancısı üzerine daha ne desin değerli şair...
Ahmet Telli şiirin karma sesidir bence.
güzel bir şiir ,üstadı ve seçki kurulunu kutlarım.eyvallah
Ki gülüşlerin her çiçeği soldurur. Durdurur zamanı kaş çatışların. Yıldırımlar düşerde üzerime..sızlanmaz gidişlerin. Küstümü gökler ne, tek tamla düşmez yüreğime. Sıyrılır kabuklarım yaralarından da, yıne de dokunmaz sevgiler ellerime, düşmez umutlar yarınlarıma.
Daha yazdıraksın Ahmet usta en ıyısı susuyım ben şiir konussun
Gün kavuşmadan çıkıyorum yola
Her sabah
Gökyüzünde kırık üç beş yıldız
Bir de sana özlemin serinliği
Hangi cebime atsam elimi
Her sabah
Bin turna katarı, binlerce çakıltaşı
Bir de ne zamandır sevesiyim seni
Gün kavuşurken iniyorum yolu
Refik Durbaş
hangi Cervantes doğurdu ki, Don Kişot 1'i acep:)))))2.cisi de olacak mı:)))cıks cıksssss...
'gülüşü ince,kıvrak,şendi
bir selam vermeden geçerdi
bilsen beni ne çok severdi
...............'
:)))))
'Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de '
seldanın o billur sesinden dinlediğimizden midir,yoksa gerçekten iki muhteşem mısraı berceste barındırdığından mıdır bu şiirdeki büyü nasılda alıp götürüyor bizi gençlik akşamlarına....
'gün biter gülüşün kalır bende'
dehşet söz...sevgiliden ne kalır bir günün sonunda,haşimce bir arzu mu, yoksa ahmet tellinin dediği gibi gülfemin kıyısında tarifsiz güzel bir gülüş mü...ayrıca mezkur dizedeki aliterasyona değinmeye de gerek yok sanıyorum..'g+g'hoştu.
ikinci mısraı bercestede
'ömrümüz ayrılıklar toplamıdır'
budur.
sinyali bey bilecektir buna benzer bir dize de nazımın mı vardı ne...hatırlayamadım şimdi.
ahmet telli gerçek şair
ara sıra tırışkadan slogancı şiirler de yazar ama aşk şiirleri dehadır.
kutluyorum ahmet abi,
'su çürüdü' son günlerde çıkamadık balığa...
'sanırım
yanlış yere koydum gülüşümü'
:)))
HER insanın gönlünde beyninde iz bırakan birşeyler vardır mutlaka şairimizinde yüreğinde saklı çok güzel yazmış yanan yüreğine sağlık tbr..
Bu şiir ile ilgili 75 tane yorum bulunmakta