Masmavi bir gökyüzünün altında
Yemyeşil bir ormanın içinden
Usul usul bir dere akardı
Derede bir gün bir balık görmüştüm
Kırmızı benekli alabalık demişlerdi adına
Ben onu görünce o bir kayanın altına kaçıp saklanmıştı
O kırmızı benekli alabalıktı gülüşün
Iki yusufcuk kuşu bir ağaca yuva yaptılar
Erkek yusufcuk kuşu çalıları tek tek gagasıyla taşıdı
Dişi yusufcuk kuşu gelen çalıları özenle ördü
Yuvaları oldu
Birkaç gün yattı orada dişi yusufcuk kuşu
Bir gün yuvasında iki beyaz küçük yumurta gördüm
O küçük beyaz yumurtalardan birisiydi gülüşün
Küçükken babam evden çıkarken elimi tutardı
Kışın sıcacık olurdu eli
Kaldırımda yürürken elimi hiç bırakmaz
Ana caddeden geçerken daha da sıkı tutardı
Babamın ana caddeden geçerken tuttuğum eliydi gülüşün
Ilk gençliğimde kar yağınca Ankara'ya
Yüksel caddesinde bir kestaneci olurdu
Buz tutmuş bedenimin cebinden belki paramın yarısını çıkarır
Bir kese kağıdı kestane alırdım
Ellerimden başlayıp ayaklarıma kadar ısıtırdı kestaneler
Parmağımla tuttukça ta ki yüreğimde
Üstü yanmış içi yumuşacık,sıcacık bir kestaneydi gülüşün
Yok yahu nasıl anlatsam olmayacak
Hiç yaşamadım böylesini
Bir mucizeydi gülüşün
Kayıt Tarihi : 14.8.2016 05:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!