Acı sözü zehir edin
Dilinen öldürün beni
Dost bağını diken edin
Gülünen öldürün beni
Bahar geçti geldik yaza
Bitmedi dert yaza yaza
Yanık yanık vurun saza
Telinen öldürün beni
Yana kaldım aşk izinde
Derman kalmadı dizimde
Yalan dünya denizinde
Selinen öldürün beni
Yaşamak hüzne bölünsün
Hasretlik çileye dönsün
varsın can ocağım sönsün
Külünen öldürün beni
Gönül viran bir han gibi
Dost bildiğim düşman gibi
Esip geçen bir an gibi
Yelinen öldürün beni
Saçlarıma kırlar düştü
Umut dargın gönül küstü
Sevda ile özüm pişti
Çölünen öldürün beni
Beni derde koyan gelsin
Cigerimi oyan gelsin
Başucuma o yar gelsin
Elinen öldürün beni
yaraya gül dikilmiyor
acıya gül ekilmiyor
bir özlemki çekilmiyor
ölmeden öldürün beni
bir taş gibi toprak gibi
bir yaş gibi ırmak gibi
solmuş sarı yaprak gibi
dalınan öldürün beni
yüreğimi taşa gömün
gözlerimi yaşa gömün
bedenimi kışa gömün
karınan öldürün beni
her sabah erken erken
Bahçemin gülü biterken
Dalında bülbül öterken
Zarınan öldürün beni
dünya malım sele verin
varım yoğum ele verin
ister dilden dile verin
ahınan öldürün beni
Kayıt Tarihi : 18.5.2014 18:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Elde hazan, gülde hüzün, dalda gam
Cümbüş kırık, neyzen suskun, ney suskun
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
şarkı suskun, meyhan suskun, mey suskun
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
gönüllere elem konuk her akşam .
Hicran dilsiz, yaş gözsüz, mevsimler güz
şair suskun, şiir suskun, tar sözsüz
yine boyun büktü akşamlar öksüz
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
gazeller savrulur nereye baksam
Bülbülü bir güle zar eylemişler
dünyayı sevene dar eylemişler
sevdayı göğsüme nar eylemişler
elde hazan, gülde hüzün, dalda gam
bir ince sızı iner geceye nereye baksam
Rüzgar hicran inler gönül secdede
nağmeler aşkı kanar her hecede
ay küser bir efkâr basar gecede
geldi hazan, yine hüsran, yine efgân
yine sürgün, yine firgat, yine figan
bir kara dumandır iner her akşam
Felek ki, demirden örmüş ağını
ceylanlar aşk için yakmış dağını
gazeller savurmuş gönül bağını
elde hazan, gülde hüzün, dalda gam
bir kara dumandır iner her akşam
bak yine çöktü efkar her yer karardı
bahçe gazel döktü yaprak sarardı
her sokak başını bir elem sardı
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
bir ince sızı iner geceye nereye baksam
Tipi bize, boran bize, kar bize
feryat bize, figan bize, zar bize
hicran bize, fizan bize, har bize
yine firgat, yine gurbet, yine hasret ey Ozan
dinmez bir sızı yüreğinde ne yapsan
Bahçe mahsun, gül mahsun, gönül hicran
bülbül zar-ı figan, zar-ı fizan, zar-ı efgân
ey vah yine hicrân, yine giryân, yine hüsran, yine gam
ince bir duman gibi geçip gidiyor zaman
yan ey gönül dermansız derdine yan
Geldi hazân, yine hicran,yine hüsran, yine giryân bana düştü ah!
yine firgat, yine hasret,yine figan, yine efgân cana düştü ah!
attı felek, her birimiz bir yana düştü
ince bir duman gibi geçip gidiyor zaman
yan ey gönül yan, şimdi dermansız derdine yan
hüzünlere yazılmış bir ömür bizimkisi
ah! leyli yar .
kış geldi , yine tipi, yine boran, yine duman
yine her gece kalbimize yağıyor kar .
Nuri CAN
Geldi hazân, Yine hüzün, Yine gam
gayet güzel bir uyak zevle okudum Bu şiirinizi neden seçmişler :) Valla bende bilmiyorum ama bir fikrim var sanırım sizi öldürmek istemişler :) yazan kaleminiz daim olsun inş Umarım fikirlerimden ötürü bana kızmazsınız ..Bu vesile ile Tüm antoloji dostların kandilini kutlarım..
ne yazayım ki şiir hattiği yerde zaten
kandiliniz mübarek olsun efendim
kaleiniz ve siz daim olun saygılarımla
TÜM YORUMLAR (9)