Nâdanın elinde gülden bir demet,
Sokak süpürüyor, gülün suçu ne?
Bir başka kul, kula ediyor minnet,
El açmış mal için, elin suçu ne?
Halden bilmeyenler daim artıyor,
Bir nobran bilerek, eksik tartıyor,
Akortsuz sazının göğsün yırtıyor,
Türkü can çekişir, telin suçu ne.?
Bak, şurda biri var, şerrinden kaçın,
Yoluna gül değil, dikenler saçın,
Defolsun çevreden, yolunu açın,
Küfür, gıybet, gani, dilin suçu ne?
Dost uzakta durmaz, gelir yakına,
Kırdıysan gönlünü, kına yak, kına,
Kimse uğramazsa senin kapına, Çalmıyorsa eğer, zilin suçu ne?
Mezarlıkta tefekküre daldın mı,
Bir başına saatlerce kaldın mı,
Seher vakti iki rekât kıldın mı,
Rükû, sücud yoksa, belin suçu ne?
Bir hisse al, insan yüzüne bakta,
Sevgi seli olup gönüle akta,
Kuruduysa aşk ağacı ayakta,
Sen aşı yapmazsan dalın suçu ne?
Geçmişte sabıkan bak dizin dizin,
Gençliğin bir hazin, bu hâlin hazin,
Vurdun, kırdın, yıktın,, karanlık mâzin,
Talihin, kaderin, falın suçu ne?
İsa Kahraman 28.04.08
İsa KahramanKayıt Tarihi : 4.5.2008 10:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kendi kendimle başbaşa kaldığımda, kendimi sorguladığımda ortaya çıkanlar. Şiirdeki ikinci kişi, yani muhatap bizzat benim.
Bir başına saatlerce kaldın mı,
Seher vakti iki rekât kıldın mı,
Rükû, sücud yoksa, belin suçu ne?
Yürekten tebriklerimi sunuyorum güzel bir calisma...On numara KUTLU/yorum...
TÜM YORUMLAR (5)