© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Atsan ne olur ki düşeş zarını,
Kim götürebilmiş dünya varını,
Saati gelen kul görmez yarını,
Zümrüt tasta elmas yese kalır mı?
İşte bütün giz burada ... Bu gerçeğin sırrına herkes erebilseydi, dünyada ne kin kalırdı ne nefret ne rekabet. Kimse kalp kırmaz adil davranırdı...
Bilmeyene sözüm yok. Fakat bilip de yapmayanlara ne diyelim... Kutlarım bu muhteşem şiirinizi ve sizi üstadım. Saygımla...
inanan yürekte nefret kin öfke olmaz çiçeklerde solmaz sevgi çiçekleri açar değerli ozan çok güzel ulviyeti olan bir şiirdi kutlarım okumaktan zevk aldım
Oysaki insanız akıl var başta,
Ne işimiz olur kanlı savaşta,
Biliriz mutluluk, huzur barışta,
Sevgi dolu kalbe nefret dolar mı?------------------------İsmail hocam insanı değerleri konusunda acizliği olan yönetimlerin en kolay tercihi savaşdır , kötülükten,kinden, nefretten , acılardan beslenen toplumların bir şekilde yönetie yansımasıdır , ozanlar yaşadıkları dönemlere tarihi ışık olurlar yani feneri kendilerine değil tarihe tutarlar ki gelecek kuşaklar görebilsin ağır sanat dallarından şiiri sanaını ayıran çok büyük özellik farkı bu gerçektir. Barış en zor değerdir onlar için barışa asla ulaşamazlar zira onlar savaşla beslenir dörtlük o kadar güzel anlatmışki şu anı yaşananları yaşadığımız acıları , bu tarihe ışık olacak şiirinizi ve sizi kutluyorum saygılar sunuyorum.
Üstat, yüreğine, kalemine sağlık, çok güzel akıcı ve anlam yüklü bir şiir olmuş keyifle okudum. Tebrikler..Saygılar.
Al güllerin bile dikeni varsa,
Hatasız, günahsız bir kul olur mu?
Koca Dünya iki aç göze darsa,
İnsanlık dünyada huzur bulur mu?
Bu dörtlükte kaldım diyorken....
Atsan ne olur ki düşeş zarını,
Kim götürebilmiş dünya varını,
Saati gelen kul görmez yarını,
Zümrüt tasta elmas yese kalır mı?
dörtlüğü geldi.
Nasıl nafile telaşlar ve didişmelere insanlığımızı değişiyoruz. Nasıl bir sanrıda nefsimiz önde, biz, bizden öte biryerlerde.. koşuyoruz... ama neye koşuyoruz veya nedir koştuğumuzun ederi, koşarken geride bıraktıklarımıza kıyasla...kaybettiklerimizin tesellisi ne zamandan beri kazandıklarımız.. hangi yürek terazisinde dara ettik hakkaniyeti...nedir bu kesif koku.. burnumuz daha düşmedi ki... et de kemik de yerindeyken... geç klamadan....evvel bilmek gerek bu suallerin vebalini....
Soran ve sormaya vesile şiirinizi canı gönülden kutluyorum.
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta