Bir kadın; yaratılmış,dalları sarkan ağaca denk,
Her dalda bir çocuk; düşmüş rüzgâr kanatmış,
Terken değil,Hürrem değil,Havva hele hiç değil;
Damıttığı her yürek, ateşten ırmaklar susatmış
Duysa cümle âlem; varlığı niçin? Şaşar!
Yokluğu; gecenin koynunda, rüyalarımı gıdıklar
Var da yok da bir; aynı acı,aynı keder, bilirim;
Hasretli gülüşleri taşıyor bahçesinde taşlar
Nasır tuttu yüreğimde taşladığı aşklar...
Şefkatli bakışların, Tuba'nın gölgesinde şeffaf
Sıcak koynunda arsız zaman, öldürür beni...
Kokun misk-i anber,sütün cennette meyve
İnadımın köşesinde, düştüm dalından; anne!
Denizler taşır, olgun gözlerinde yaşlar
Büyüdü umman oldu, ıslattığın çocuklar
Yetim düşlerinde bir kadın; gözleri yaşlı
Tutar ellerinden, çıkar bulutlara, bulutlar taşlı
Kadın aynı kadın, yetim ondan, bilirim;
Acemi gülüşleri taşıyor bahçesinde taşlar
Nasır tuttu yüreğimde taşladığı aşklar...
ASLI...
Havvanın sırrını görüyorum sende
Alma deyip alıyorsun dalımdan beni...
Nerde bir aşk kokluyorsam her koku sende
Doldurulamayan tabakların neşesizliği kadar acemi,
Acemi gülüşleri taşıyor bahçende taşlar
Nasır tuttu yüreğimde taşladığın aşklar...
Kayıt Tarihi : 23.5.2005 16:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir aslında olduğu gibiydi...çok sevdiğim bir dostumun aşkı üzerine yazdım bunu...şimdi vuslatı yaşayan dostum için...