Gülümsesin Çanakkale Şiiri - Yorumlar

Suna Doğanay
Hayattayım, yaşamak ne güzel şey.-Ordu-
128

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

“Burada,
Dost bir vatanın toprağındasın” dedi Ata’m.
Oysa sen, ta Yeni Zelanda’dan,
İngiltere’den, Fransa’dan, İskoç’tan,
Kopup geldin denizleri, dağları aşarak.
Türk’ün ocağını söndürmek için.

Tamamını Oku
  • Erhan Demir
    Erhan Demir 09.06.2007 - 20:01

    NE KADAR GÜZEL DUYGULAR...

    TÜM ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ SAYGIYLA ANIYORUM.

    DUYARLI YÜREĞİNİZE SAĞLIK.

    SAYGILARIMLA

    Cevap Yaz
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan 06.06.2007 - 09:38

    Mükemmel bir şiir okudum dolu dolu yüreğine ve yazan kalemine sağlık.
    gönülden kutlarım saygı ve sevgilerimle
    bir tam puanda benden
    Buda benimki
    Çanakkale
    Elbet solar açan güller, sen solmayacaksın,
    Susmadıkça mabedi gönlüdeki ezanlar,
    Sen Çanakkale sen elin olmayacaksın,
    Daha nice nice destanlar yazacağım yalnız kalmayacaksın.

    Cevap Yaz
  • Safure Kalafat
    Safure Kalafat 09.03.2007 - 23:07

    Yüreğinize sağlık çok güzel bir şiir okudum..
    Bende Çanakkale'ye gittim...Çok etkilendim
    Gördüklerimi şöyle analız ettim.
    Senelerce dahâ sürse bu savaş o engebelli toprakları asla aşamazlardı.
    Sevgili Peygâmberimizle aynı safta duran tüm Şehidlerimize Allah'tan Rahmed diliyorum Amin...
    Güzel şiirinizi kutlarım...Tam puan.
    ...Üsküdar'dan selâm ve sevgiler gönderiyorum

    Cevap Yaz
  • Saadet Ün
    Saadet Ün 05.03.2007 - 14:39

    Çanakkale'ye gittim..
    Şehitlikte ve o tepelerde yüreğimden kan aktı.... akan kanları düşündükçe...

    Şiirinizle bütünleştim... yine oralarda oldum... yüreğim acıdı yine... yüreğim kanadı...

    Duyarlı yüreği kutluyorum.

    Sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Yakup İcik
    Yakup İcik 03.03.2007 - 16:28

    bu güzel siiri nasilda okumamisim...kutlarim bayan Doganay

    Cevap Yaz
  • Gülgün Çako
    Gülgün Çako 25.02.2007 - 13:44


    Hoş satırlar.Çanakkale'yi soluyarak deme bırakılmalı mı ne....



    ÇANAKKALE

    'Söyle arkadaşım' dedi Anadolulu Mehmet
    yanıbaşındaki Anzak erine
    'nereden kopup gelmişsin,
    neden çökmüş bu mahsunluk üzerine? '

    'DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN' dedi gencecik Anzak
    'Öyle yazmışlar mezar taşıma.
    doğduğum yerler öylesine uzak,
    örtündüğüm topraksa gurbet bana.'
    'Dert edinme arkadaşım'dedi Mehmet
    'değil mi ki bizlerle birleşti kaderin,
    değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet,
    sen de artik bizdensin,
    sende bencileyin bir Mehmet'

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    'ya sen dedi Mehmet
    oyun çağındaki İngiliz erine,
    'yaşın ne senin kardeş
    böylesine erken buralarda işin ne? '
    'yaşım sonsuza dek on beş'
    dedi ufak tefek İngiliz eri.
    'köyümde askercilik oynar
    coştururdum trampetimle bizimkileri
    derken kendimi cephede buldum
    oyun muydu, gerçek miydi anlamadan,
    bir sahici kurşunla vuruldum.
    Sustu boynumdaki trampet,
    son verildi böylece oyundan bozma işime
    Gelibolu'da bana da bir mezar kazıldı
    mezar tasıma ON BEŞINDE TRAMPETÇI' yazıldı.
    Öyküm de künyem de bundan ibaret.'

    Yağmur yağıyordu usul usul toprağa
    gözyaşları düşerek üstüne sanki
    damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa
    sahibini yitiren bir trampet.

    'ya sizler' dedi Mehmet
    dünyanın dört kıtasından
    mezarlar dolusu erlere,
    'hangi rüzgâr savurdu sizleri
    bu bilmediğiniz yerlere'

    kimi İngiliz’di, kimi İskoç
    kimi Fransız’dı, kimi Senegalli
    kimi Hintli,kimi Nepalli
    kimi Avustralya'dan kimi yeni Zelanda'dan Anzak
    gemiler dolusu asker
    her biri niye geldiğinden habersiz
    Gelibolu'nun oya gibi koylarından sızarak
    tırmanmışlardı dağa bayıra
    siper siper yara gibi yarılan toprak
    mezar olmuştu savaş ardından onlara.
    Kiminin BURADA YATTIĞI SANILIR
    Kiminin ADI BİLİNSE DE MEZARI BİLİNMEZ
    kiminin de mezar taşında
    on altı, on yedi, on sekiz yaşında
    EBEDÎ İSTİRAHATE ÇEKİLDİGİ yazılı.
    Çanakkale topraklarında,
    her birinin erken biten yasam öyküsü
    eski yazıtlar gibi taslara böyle kazılı.
    'Anlamaz mıyım' dedi 'halinizden kardeşler'
    adına yazılı taşı bile olmayan asker
    Anadolulu Mehmet
    'ben de yüzyıllarca yaban ellerde
    neyin uğruna bilmeden can vermişim
    kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
    ilk kez Çanakkale'de ermişim.
    Uğrunda can verdikçe vatandı ancak
    ekip biçtiğim padişah mülkü toprak
    değil mi ki sizler alamasanız bile
    bu topraklar almış sizi sizleri basmış bağrına
    sizlere de vatan sayılır artık Çanakkale.

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Bir garip savaştı Çanakkale Savaşı
    kızıştıkça kızgınlığı dindiren
    ara verildikçe ateşe
    düşmanı kardeşe
    döndüren bir savaştı.
    Kıyasıya bir savaştı
    ama saygı üreten bir savaş
    yaklaştıkça birbirine
    karşılıklı siperler
    gönüller de yakınlaştı
    düştükçe vuruşanlar toprağa
    dostlar gibi kaynaştı.

    Savaş bitti.
    Ölenler kaldı sağlar gitti
    köylü köyüne döndü evli evine
    kır çiçekleri geldiler akın akın
    çekilen askerlerin yerine
    yaban gülleri, dağ lâleleri, papatyalar,
    kilim kilim yayıldılar toprağa.
    Siper siper
    toprağın savaş yaralarını örttüler
    koyunlar koruganları yuva yaptı kendine
    kuşlar döndü gökyüzüne kurşunların yerine.
    Çiçeğiyle yemişiyle yeşiliyle
    silah yerine saban tutan elleriyle
    geri aldı savaş alanlarını doğa
    can geldi toprağa silindikçe kan izleri.
    Yeryüzünde cennet oldu öylece
    o cehennem savaş yeri
    simdi Çanakkale Gelibolu
    bahçe bahçe, ülke ülke
    mezar dolu.

    Üstü cennet altı mezar
    Çanakkale toprağının
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Huzur içinde uyusun
    vuruştukları toprakta
    kavgadan kinden uzakta
    yan yana dostça yatanlar.

    BÜLENT ECEVİT


    Not: Şiirdeki büyük harflerle yazılmış sözler Gelibolu
    Yarımadası’ndaki İngiliz ve Anzak mezar taşlarından alınmıştır.


    Cevap Yaz
  • Gülgün Çako
    Gülgün Çako 25.02.2007 - 13:44


    Hoş satırlar.Çanakkale'yi soluyarak deme bırakılmalı mı ne....



    ÇANAKKALE

    'Söyle arkadaşım' dedi Anadolulu Mehmet
    yanıbaşındaki Anzak erine
    'nereden kopup gelmişsin,
    neden çökmüş bu mahsunluk üzerine? '

    'DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN' dedi gencecik Anzak
    'Öyle yazmışlar mezar taşıma.
    doğduğum yerler öylesine uzak,
    örtündüğüm topraksa gurbet bana.'
    'Dert edinme arkadaşım'dedi Mehmet
    'değil mi ki bizlerle birleşti kaderin,
    değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet,
    sen de artik bizdensin,
    sende bencileyin bir Mehmet'

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    'ya sen dedi Mehmet
    oyun çağındaki İngiliz erine,
    'yaşın ne senin kardeş
    böylesine erken buralarda işin ne? '
    'yaşım sonsuza dek on beş'
    dedi ufak tefek İngiliz eri.
    'köyümde askercilik oynar
    coştururdum trampetimle bizimkileri
    derken kendimi cephede buldum
    oyun muydu, gerçek miydi anlamadan,
    bir sahici kurşunla vuruldum.
    Sustu boynumdaki trampet,
    son verildi böylece oyundan bozma işime
    Gelibolu'da bana da bir mezar kazıldı
    mezar tasıma ON BEŞINDE TRAMPETÇI' yazıldı.
    Öyküm de künyem de bundan ibaret.'

    Yağmur yağıyordu usul usul toprağa
    gözyaşları düşerek üstüne sanki
    damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa
    sahibini yitiren bir trampet.

    'ya sizler' dedi Mehmet
    dünyanın dört kıtasından
    mezarlar dolusu erlere,
    'hangi rüzgâr savurdu sizleri
    bu bilmediğiniz yerlere'

    kimi İngiliz’di, kimi İskoç
    kimi Fransız’dı, kimi Senegalli
    kimi Hintli,kimi Nepalli
    kimi Avustralya'dan kimi yeni Zelanda'dan Anzak
    gemiler dolusu asker
    her biri niye geldiğinden habersiz
    Gelibolu'nun oya gibi koylarından sızarak
    tırmanmışlardı dağa bayıra
    siper siper yara gibi yarılan toprak
    mezar olmuştu savaş ardından onlara.
    Kiminin BURADA YATTIĞI SANILIR
    Kiminin ADI BİLİNSE DE MEZARI BİLİNMEZ
    kiminin de mezar taşında
    on altı, on yedi, on sekiz yaşında
    EBEDÎ İSTİRAHATE ÇEKİLDİGİ yazılı.
    Çanakkale topraklarında,
    her birinin erken biten yasam öyküsü
    eski yazıtlar gibi taslara böyle kazılı.
    'Anlamaz mıyım' dedi 'halinizden kardeşler'
    adına yazılı taşı bile olmayan asker
    Anadolulu Mehmet
    'ben de yüzyıllarca yaban ellerde
    neyin uğruna bilmeden can vermişim
    kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
    ilk kez Çanakkale'de ermişim.
    Uğrunda can verdikçe vatandı ancak
    ekip biçtiğim padişah mülkü toprak
    değil mi ki sizler alamasanız bile
    bu topraklar almış sizi sizleri basmış bağrına
    sizlere de vatan sayılır artık Çanakkale.

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Bir garip savaştı Çanakkale Savaşı
    kızıştıkça kızgınlığı dindiren
    ara verildikçe ateşe
    düşmanı kardeşe
    döndüren bir savaştı.
    Kıyasıya bir savaştı
    ama saygı üreten bir savaş
    yaklaştıkça birbirine
    karşılıklı siperler
    gönüller de yakınlaştı
    düştükçe vuruşanlar toprağa
    dostlar gibi kaynaştı.

    Savaş bitti.
    Ölenler kaldı sağlar gitti
    köylü köyüne döndü evli evine
    kır çiçekleri geldiler akın akın
    çekilen askerlerin yerine
    yaban gülleri, dağ lâleleri, papatyalar,
    kilim kilim yayıldılar toprağa.
    Siper siper
    toprağın savaş yaralarını örttüler
    koyunlar koruganları yuva yaptı kendine
    kuşlar döndü gökyüzüne kurşunların yerine.
    Çiçeğiyle yemişiyle yeşiliyle
    silah yerine saban tutan elleriyle
    geri aldı savaş alanlarını doğa
    can geldi toprağa silindikçe kan izleri.
    Yeryüzünde cennet oldu öylece
    o cehennem savaş yeri
    simdi Çanakkale Gelibolu
    bahçe bahçe, ülke ülke
    mezar dolu.

    Üstü cennet altı mezar
    Çanakkale toprağının
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Huzur içinde uyusun
    vuruştukları toprakta
    kavgadan kinden uzakta
    yan yana dostça yatanlar.

    BÜLENT ECEVİT


    Not: Şiirdeki büyük harflerle yazılmış sözler Gelibolu
    Yarımadası’ndaki İngiliz ve Anzak mezar taşlarından alınmıştır.


    Cevap Yaz
  • Gülgün Çako
    Gülgün Çako 25.02.2007 - 13:44


    Hoş satırlar.Çanakkale'yi soluyarak deme bırakılmalı mı ne....



    ÇANAKKALE

    'Söyle arkadaşım' dedi Anadolulu Mehmet
    yanıbaşındaki Anzak erine
    'nereden kopup gelmişsin,
    neden çökmüş bu mahsunluk üzerine? '

    'DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN' dedi gencecik Anzak
    'Öyle yazmışlar mezar taşıma.
    doğduğum yerler öylesine uzak,
    örtündüğüm topraksa gurbet bana.'
    'Dert edinme arkadaşım'dedi Mehmet
    'değil mi ki bizlerle birleşti kaderin,
    değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet,
    sen de artik bizdensin,
    sende bencileyin bir Mehmet'

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    'ya sen dedi Mehmet
    oyun çağındaki İngiliz erine,
    'yaşın ne senin kardeş
    böylesine erken buralarda işin ne? '
    'yaşım sonsuza dek on beş'
    dedi ufak tefek İngiliz eri.
    'köyümde askercilik oynar
    coştururdum trampetimle bizimkileri
    derken kendimi cephede buldum
    oyun muydu, gerçek miydi anlamadan,
    bir sahici kurşunla vuruldum.
    Sustu boynumdaki trampet,
    son verildi böylece oyundan bozma işime
    Gelibolu'da bana da bir mezar kazıldı
    mezar tasıma ON BEŞINDE TRAMPETÇI' yazıldı.
    Öyküm de künyem de bundan ibaret.'

    Yağmur yağıyordu usul usul toprağa
    gözyaşları düşerek üstüne sanki
    damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa
    sahibini yitiren bir trampet.

    'ya sizler' dedi Mehmet
    dünyanın dört kıtasından
    mezarlar dolusu erlere,
    'hangi rüzgâr savurdu sizleri
    bu bilmediğiniz yerlere'

    kimi İngiliz’di, kimi İskoç
    kimi Fransız’dı, kimi Senegalli
    kimi Hintli,kimi Nepalli
    kimi Avustralya'dan kimi yeni Zelanda'dan Anzak
    gemiler dolusu asker
    her biri niye geldiğinden habersiz
    Gelibolu'nun oya gibi koylarından sızarak
    tırmanmışlardı dağa bayıra
    siper siper yara gibi yarılan toprak
    mezar olmuştu savaş ardından onlara.
    Kiminin BURADA YATTIĞI SANILIR
    Kiminin ADI BİLİNSE DE MEZARI BİLİNMEZ
    kiminin de mezar taşında
    on altı, on yedi, on sekiz yaşında
    EBEDÎ İSTİRAHATE ÇEKİLDİGİ yazılı.
    Çanakkale topraklarında,
    her birinin erken biten yasam öyküsü
    eski yazıtlar gibi taslara böyle kazılı.
    'Anlamaz mıyım' dedi 'halinizden kardeşler'
    adına yazılı taşı bile olmayan asker
    Anadolulu Mehmet
    'ben de yüzyıllarca yaban ellerde
    neyin uğruna bilmeden can vermişim
    kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
    ilk kez Çanakkale'de ermişim.
    Uğrunda can verdikçe vatandı ancak
    ekip biçtiğim padişah mülkü toprak
    değil mi ki sizler alamasanız bile
    bu topraklar almış sizi sizleri basmış bağrına
    sizlere de vatan sayılır artık Çanakkale.

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Bir garip savaştı Çanakkale Savaşı
    kızıştıkça kızgınlığı dindiren
    ara verildikçe ateşe
    düşmanı kardeşe
    döndüren bir savaştı.
    Kıyasıya bir savaştı
    ama saygı üreten bir savaş
    yaklaştıkça birbirine
    karşılıklı siperler
    gönüller de yakınlaştı
    düştükçe vuruşanlar toprağa
    dostlar gibi kaynaştı.

    Savaş bitti.
    Ölenler kaldı sağlar gitti
    köylü köyüne döndü evli evine
    kır çiçekleri geldiler akın akın
    çekilen askerlerin yerine
    yaban gülleri, dağ lâleleri, papatyalar,
    kilim kilim yayıldılar toprağa.
    Siper siper
    toprağın savaş yaralarını örttüler
    koyunlar koruganları yuva yaptı kendine
    kuşlar döndü gökyüzüne kurşunların yerine.
    Çiçeğiyle yemişiyle yeşiliyle
    silah yerine saban tutan elleriyle
    geri aldı savaş alanlarını doğa
    can geldi toprağa silindikçe kan izleri.
    Yeryüzünde cennet oldu öylece
    o cehennem savaş yeri
    simdi Çanakkale Gelibolu
    bahçe bahçe, ülke ülke
    mezar dolu.

    Üstü cennet altı mezar
    Çanakkale toprağının
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Huzur içinde uyusun
    vuruştukları toprakta
    kavgadan kinden uzakta
    yan yana dostça yatanlar.

    BÜLENT ECEVİT


    Not: Şiirdeki büyük harflerle yazılmış sözler Gelibolu
    Yarımadası’ndaki İngiliz ve Anzak mezar taşlarından alınmıştır.


    Cevap Yaz
  • Gülgün Çako
    Gülgün Çako 25.02.2007 - 13:44


    Hoş satırlar.Çanakkale'yi soluyarak deme bırakılmalı mı ne....



    ÇANAKKALE

    'Söyle arkadaşım' dedi Anadolulu Mehmet
    yanıbaşındaki Anzak erine
    'nereden kopup gelmişsin,
    neden çökmüş bu mahsunluk üzerine? '

    'DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN' dedi gencecik Anzak
    'Öyle yazmışlar mezar taşıma.
    doğduğum yerler öylesine uzak,
    örtündüğüm topraksa gurbet bana.'
    'Dert edinme arkadaşım'dedi Mehmet
    'değil mi ki bizlerle birleşti kaderin,
    değil mi ki yurdumuzun koynundasın ilelebet,
    sen de artik bizdensin,
    sende bencileyin bir Mehmet'

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    'ya sen dedi Mehmet
    oyun çağındaki İngiliz erine,
    'yaşın ne senin kardeş
    böylesine erken buralarda işin ne? '
    'yaşım sonsuza dek on beş'
    dedi ufak tefek İngiliz eri.
    'köyümde askercilik oynar
    coştururdum trampetimle bizimkileri
    derken kendimi cephede buldum
    oyun muydu, gerçek miydi anlamadan,
    bir sahici kurşunla vuruldum.
    Sustu boynumdaki trampet,
    son verildi böylece oyundan bozma işime
    Gelibolu'da bana da bir mezar kazıldı
    mezar tasıma ON BEŞINDE TRAMPETÇI' yazıldı.
    Öyküm de künyem de bundan ibaret.'

    Yağmur yağıyordu usul usul toprağa
    gözyaşları düşerek üstüne sanki
    damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa
    sahibini yitiren bir trampet.

    'ya sizler' dedi Mehmet
    dünyanın dört kıtasından
    mezarlar dolusu erlere,
    'hangi rüzgâr savurdu sizleri
    bu bilmediğiniz yerlere'

    kimi İngiliz’di, kimi İskoç
    kimi Fransız’dı, kimi Senegalli
    kimi Hintli,kimi Nepalli
    kimi Avustralya'dan kimi yeni Zelanda'dan Anzak
    gemiler dolusu asker
    her biri niye geldiğinden habersiz
    Gelibolu'nun oya gibi koylarından sızarak
    tırmanmışlardı dağa bayıra
    siper siper yara gibi yarılan toprak
    mezar olmuştu savaş ardından onlara.
    Kiminin BURADA YATTIĞI SANILIR
    Kiminin ADI BİLİNSE DE MEZARI BİLİNMEZ
    kiminin de mezar taşında
    on altı, on yedi, on sekiz yaşında
    EBEDÎ İSTİRAHATE ÇEKİLDİGİ yazılı.
    Çanakkale topraklarında,
    her birinin erken biten yasam öyküsü
    eski yazıtlar gibi taslara böyle kazılı.
    'Anlamaz mıyım' dedi 'halinizden kardeşler'
    adına yazılı taşı bile olmayan asker
    Anadolulu Mehmet
    'ben de yüzyıllarca yaban ellerde
    neyin uğruna bilmeden can vermişim
    kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
    ilk kez Çanakkale'de ermişim.
    Uğrunda can verdikçe vatandı ancak
    ekip biçtiğim padişah mülkü toprak
    değil mi ki sizler alamasanız bile
    bu topraklar almış sizi sizleri basmış bağrına
    sizlere de vatan sayılır artık Çanakkale.

    Çanakkale'de toprağının
    üstü cennet altı mezar
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Bir garip savaştı Çanakkale Savaşı
    kızıştıkça kızgınlığı dindiren
    ara verildikçe ateşe
    düşmanı kardeşe
    döndüren bir savaştı.
    Kıyasıya bir savaştı
    ama saygı üreten bir savaş
    yaklaştıkça birbirine
    karşılıklı siperler
    gönüller de yakınlaştı
    düştükçe vuruşanlar toprağa
    dostlar gibi kaynaştı.

    Savaş bitti.
    Ölenler kaldı sağlar gitti
    köylü köyüne döndü evli evine
    kır çiçekleri geldiler akın akın
    çekilen askerlerin yerine
    yaban gülleri, dağ lâleleri, papatyalar,
    kilim kilim yayıldılar toprağa.
    Siper siper
    toprağın savaş yaralarını örttüler
    koyunlar koruganları yuva yaptı kendine
    kuşlar döndü gökyüzüne kurşunların yerine.
    Çiçeğiyle yemişiyle yeşiliyle
    silah yerine saban tutan elleriyle
    geri aldı savaş alanlarını doğa
    can geldi toprağa silindikçe kan izleri.
    Yeryüzünde cennet oldu öylece
    o cehennem savaş yeri
    simdi Çanakkale Gelibolu
    bahçe bahçe, ülke ülke
    mezar dolu.

    Üstü cennet altı mezar
    Çanakkale toprağının
    kavga bitmiş mezarlarda
    kaynaş olmuş yiten canlar.

    Huzur içinde uyusun
    vuruştukları toprakta
    kavgadan kinden uzakta
    yan yana dostça yatanlar.

    BÜLENT ECEVİT


    Not: Şiirdeki büyük harflerle yazılmış sözler Gelibolu
    Yarımadası’ndaki İngiliz ve Anzak mezar taşlarından alınmıştır.


    Cevap Yaz
  • Atıl Kesmen
    Atıl Kesmen 25.02.2007 - 12:14

    Çok güzel olmuş Yürekten gönülden kutluyorum....Saygı ve sevgiler...atıl kesmen

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta