Acımasız bir cellatın önüne koyar gibi koyarsan sevdaya kelleni,yavaş çekimde ensene inen baltaya üzgün ve ağlamaklı gözlerle bakman üzmez kimseyi...ben denedim, defalarca yuvarlandı başım infaz kütüğünden kalabalığın arasına; sadece iyi insandı ama aptaldı yorumlarıyla yeni celladına teslim edilmek üzere cerrahın elinde, bedenime tekrar dikilmek üzere yola çıkışını izledim,bedeninden ayrılmış ama gözlerinden yaşlar akan bir kellenin suretini aynaya ihtiyacım olmadan görenlerdendim...
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
acıyorum celladıma,(celladın) kuru bakışlarında kurutulmuş kafaların karanlık bakışları arasında havaya kaldırdığı baltanın hissettiği o şeyki benim giyotindeki huzurumu sezemiyor, Ondaki bu körlük bendeki bu haz baltadaki bu iştiyak oldukça ve cerrahın maharetli elinden yeniden yapılanan kellenin biteviye sarılması celladın kütüğüne,güneşin doğuşuyla suya düşen baltasının kendi boynunda son görevini aynı hazla hissettiğine şahit olmak isterdim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta