Gülümse!
Çıplak ayaklarım üşüyor yine
Steplerin üzerinde akşamdan kalma beyaz tanecikler.
Ben küçükken bir başkaydı bu beyazlar;
Böyle pencere arkalarına saklanmak yoktu,
Yoktu böyle beyazdan dert yanmak.
Parmak uçlarımı hissetmezdim o zamanlar,
Bıkmazdım iki gün sonra eriyeceğini bildiğim halde
Kardan adamlar yapmaktan.
Aldırmazdım ıslanan çoraplarıma,
Kızarıp akan burnuma...
Gülümse!
Bahçeyi gören pencereye buğular düşmüş
Fondan bardak şangırtıları,
Sobanın üzerinden fokur fokur su nağmeleri
Ve izler; yüreğime yer etmiş...
Babaannemin ördüğü yünden çoraplar
Cicili bicili eldivenler, kazaklar
Ve gülümseyişi dolanırken boynuma kaşkollar...
Gülümse!
Kestanelerin kokusu hala burnumda
Pişmaniye yapmak için beklediğimiz ayzlar
Ve muhabbetler küçük bir odada;
Kahkahalar, latifeler, şarkılar
Gece yarılarına kadar.
Gülümse!
İyi bir neden bulacaksın
Kayıt Tarihi : 25.3.2005 21:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
geçmişle bugün arasına öprüler kurduğum bir gece, pencerede birikmiş buğuları gördüm...memlekette tatildeydim ve babannemi ziyarete gitmiştim...o evde ne kadar da çok güzel şey yaşamışım, babanemin yanağına bir öpücük kondurdum ve aldım kalemi kağıdı elime...
![Hamza Çobanoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/03/25/gulumse-53.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)