Ey bu eyyâm-ı hazânda,
Hiç solmayan yektâ gülüm.
Demir kafeste, zindanda,
Seni bekleyen bülbülüm.
Yol, âteş-i zulme düşse,
Harâb olsa da gülzârım,
Bin dert birden üşüşse,
Yine sensin, âh u zârım.
İki goncası dalında,
Fasl-ı gülde6 âşiyânım.
Ne yazmışsa alında,
Sensiz olmasın Sultânım.
Gülcemâlin cânı yakar,
Gülüşü dünyada sefâm.
Gülâbın nûr olur akar,
Her damlası gönle şifâm.
Gülibrişim, gülbaharım,
Gülistânda gülşen bestem.
Sen, benim gül-i ruhsârım.
Yûnûstan sana güldestem.
Ocak 2017
1.Eyyam-ı hazan: Hazan günleri
2.Yekta: Tek, biricik
3.Âteş-i zulüm: Zulüm ateşi
4.Gülzâr: Gülbahçesi
5.Âh u zâr: Üzüntüden inleme, feryad u figân
6.Fasl-ı gül: Gül mevsimi bahar
7.Âşiyan: Kuş yuvası
8.Gülcemal: Gülyüzlü
9.Gülâb: Gülsuyu
10.Gülibrişim: İpek böceği kozaları çözülerek çıkarılan ve dokumacılıkta kullanılan çok ince, esnek ve parlak tel.
11.Gülistan: Gül bahçesi
12.Gülşen: Mutlu, güleç
13.Gül-i ruhsar: Gül yanaklı
14.Güldeste: Gül demeti, gül buketi
Kayıt Tarihi : 11.6.2021 15:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir benden dolayı binbir çileye, ızdıraba, mağduriyete ve mahrumiyete katlanan ve beni hiç yalnız bırakmayan hep yanımda duran eşime hapishanede yazılmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!