Ey rengârenk toprak
Ey kardeşlik türküsü
Kızılır mı sana?
Nasıl bir şeydi sevda?
Nasıl?
Defterlerin arasında kalan
İncecik bir sızı
İki damla yaş
Ve bir incinmiş gelincik
Ah
Bin an
Bir yan
Ayaklar çıplak sahrada ısırır akrepler
Yılanlar, çıyanlarla verirler salâ
Ben benden geçerim
Abdallığa yaslanır ağyar beden/im
Ya Rab asi ruhlar terbiye et
Sana kızmam kızamam…
Arama anahtarı ummanda
Bilirim ki yanmak nasıldır
Bilirim ki nasıldır yalnızlık
M e l o/d r a m h a y a t
Boğulmuşum kalabalıklarda
Ki binlerce kez vurulmuşum
Ki delik deşik ciğerimde kurşunlar
Kurşun yarası bu su veren yok
Yüreğimi sorma
Sorma uyandırma
Melek/şeytan
Ki o tatlı cadı
O ki laf anlamaz
Ki kardeşlik
Uçurtma mavilerde
Gülerken acıtır ipler ellerini
Rüzgârı seni sürükler
Yamaçlarda otur dinle/n
Duy sesini
Duy
Ağla/Gül
Bin an
Bir yan
Bana mavi
Bana bir deniz olmalı masmavi
Dövmeli, okşamalı, sevmeli
Kıyıları dalgalar
Başını koymalı dizlerime
Ana kokmalı ekmek
Burcu burcu memleket
Hasbi al oradan buradan
Bir bardak tavşanı kanı çayla dinlenmeli
Akşamlar gül kurusu zaman
Sana kızmam
Yıkandıkça ırmağında dostluğun
Kırk hamamda keselenince
Olunca ak pak
Akıp gider kirler
ve
alnında dinlenir güneş
Sevgi aktıkça koşulsuz
Arttıkça çoğaldıkça
Uçkun yeşil verir sürgün
Ve
Gündüz
Gündüz geceye yine sürgün
Tınısı yâr kulaklarımda
” gülümcan”
Kayıt Tarihi : 13.7.2007 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!