Fener’deki Erik Ağacı
Son gittiğimde yaprakları kurumuştu erik ağacının Gülüm
Beş kayalar öksüz kalmıştı, beşkardeş gibi
Rüzgar çamların dallarında gidenlere ağlıyordu
Fener yalnız ve üzgün
Bir türlü geçmeyen gemilerine hasret
Çamların altında yıkılmış mezarlarında yatan ölüler
Ne üstteki dünyadan
Ne de fener açıklardaki balıkçılardan habersizdiler
Sen gelmedin diye hasretinden kurudu erik ağacı Gülüm
Sen gelmedin diye dikilitaşta kayalar bile mahzundu
Fener altında kaybettiğim midye tenekem gibi
Aynikola’da seni sordular
Sıra sıra kıyıya vuran hüzün dalgaları
Çok uzaklarda bir balıkçı teknesinden
Gelmedi gelmedi anlamında bir el salladı
Ben her sabah gittim seni sordum
Beşkayalara, ayrılanlar boğazında deli dalgalara
Kayalarda martılara sordum
Senden sonra hiç gelmedi dediler Gülüm
Sen neden gitmedin neden bakmadın
O dostumuz erik ağacına
Sana kollarını açmış kucaklamıştı daha dün
Şimdi gözlerimde dalgalar geçer vurur kıyılara
İçimde ise bitmeyen hüzün
Uçup gitti yaz mevsimi Gülüm
Sen de uçup gittin yağmayan yağmur bulutları gibi
Hüzünlü sevdaları gönlümde bırakıp
Mavi gözlü kızlar da geçip gittiler
Kumsallarda yalnız ayak izleri hatıra kaldı
Kaç akşam geçirdim bu şehirde bilmiyorum
Çam dallarında rüzgar bir son fasıl geçti
Bitmiş bir sevdanın son şarkısı gibi plakta
Anlayamadım Gülüm
Makam hüzzam mıydı?
Yoksa Nihavend mi?
Hasta dediler seni gelemedi dediler
Sen hasta olma kıyamam Gülüm
Kara gözlerinde ışıkları yanmazsa bu şehrin dayanamam
Fener açıklarındaki balıkçılar
Senin derdini anlamazlar
Onların senin derdinden büyük dertleri var
Sen incir ağacına arada bir bak Gülüm
Sen fener açıklarındaki balıkçılara incinme
Saçlarında esmediler diye kırılma rüzgarlara
Onlar bizim erik ağacını nerden bilecekler
Onlar seni nerden bilecekler
Seni bir ben bilirim
Başındaki deli sevdanı bir ben bilirim
Bir de içimdeki sen bilirsin Gülüm
Şimdi çok uzaklardasınız
Bu gönlümü verdiğim şehir ve sen
Simdi çok uzaklardayım bendeki senden
Bu hasrete dayanmak zor gülüm
Sevda da bu yaşta zormuş
Ayrılış insana sonradan kormuş
Bıraktığın boşluğa alışamadım Gülüm
Boğazımda bir şeyler düğümlenir
İçimde bir yer sızlar ince ince
Bunun bir adı hasrettir, bir adı Ünye
Adını yazdı dalgalar kumsala Aynikolada
Oku da beni unutma Gülüm
Yanık bir sevdaya yazılmış bu satırları
Yürekler böyle mi çarpardı eskiden
İlkbaharı çaldılar mevsimlerimden
Yaz’lar sen de
Bana da bu sonbahar kaldı
Kayıt Tarihi : 20.9.2007 17:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!