Ne yapayım ey gönül doğan güneşi
Baharın yağmuru islatmaz artık beni
Bu sevdanın bulunurmu başka bir eşi
Yüreğim isyankâr derdim çoktur gülüm
Hasret limanına doguşdan demir atmışım
Hırçın dalgalarla deryalarda yana yatmışım
Yükümü almadan su alıbda dibe batmışım
Tesellî istemem karnım tok anlatma gülüm
Baksanda görmezsin bazen derin yarayı
Vîran olmuş göçmüş çoktan gönül sarayı
Mâziye gömdüğüm yıllar önceki isli çırayı
Haydi çek git yine ellere yakasın be gülüm
Giderken ardına bakma yeter bir daha
Mahzun yüreğimi yıkan ölmesin soyha
Sakınha karşıma çıkmayasin bu dünyada
Beni bana bırak kabre dek yeter be gülüm
Dönüp benden yanı bir daha saçın tarama
Ben seni aramam sende son ola bu arama
Duyarsan bir gün halimi kanlı olan yarama
Keskin hançerini yine defalarca sok gülüm
Kırılmış kalemim belli artık senin elinde
Savrulur kedere gönlüm bi çare yelinde
Yok edip bu aşkı alıpda gözlerimin selinde
Şöyle taşkın nehir gibi aksınmı be gülüm
Yaşamım bir ızdırap yine bak sessizlik
Çekilmez oldu bende artık bu sensizlik
Kaderin onca yaptıgı bana yüzsüzlük
Bu aşk'a bir fatura farz kılındı bak gülüm
Gidenlerin ardından mahzunca kalınır
Elden gelense sadece duy ağıtlar yakılır
Bazen kelimeler çıkmaz hep boğaza takılır
Giden gitti bak kalan sağlar bizimdir gülüm
Harab ettin yıktın hayalimi ışık yanmıyor
Ummandan su içsem içim neden kanmıyor
Sildim yüreğimden seni inan artık anmıyor
Elini üzerimden haydi çek bırak be gülüm
Hani ayrılığın ızdırabı yoktu bu hayatta
Beni benle bıraktın gittin yalnız başıma
Veda bile etmeden çekip gittin dünyada
Kayıt Tarihi : 29.8.2020 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!