Gülüm Şiiri - Yüksel Öztürk

Yüksel Öztürk
60

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gülüm

daha çocuktum düştüm yollara
gidipte çobanlık yaptım ellere
çamurlar yoğurup dök kalıplara
kerpiçten duvar ördünmü gülüm

dinle bak anlatayım nice hallerim
orakla tırpanla geçti yazlarım
öküz arkasına kurup dövenim
öğlen sıcağında yandınmı gülüm

biz bilmezdik böyle kabin hamamı
teşt derler o icada girip çimdinmi
hacı şakir yerine kırkgöz kilini
kafaya çamuru sürdünmü gülüm

çaydalaf derler bizim köyün dereye
çalğanlar kurum buğday yu dunmu
kara çul üstüne hedikler serip
korkmadan önünde yattınmı gülüm

kayayı oyumuşlar kocaman soku
köyün ortasına toplanır komşu
elinde alırlar bulgur tokmağı
sıranı şaşırıp dövdünmü gülüm

o zaman öyleydi kenger köküne
bir çokur kazıpta kesip dibine
mis gibi sakızı ertesi güne
varıpta tek tek aldınmı gülüm

bir yanda ahır bir yanda davar
havşada davar gidik kuzular
kuzular meleyip sütü arzular
keçinin yavrusun saldınmı gülüm

çocuktuk bilmezdik günah vebali
köyün bostanına tilki planı
dalında olmamış türlü meyvayı
aşırıp aşırıp yedinmi gülüm

acıkırdık dağda malın peşinde
belime bağladığım azığı çöde
çökelik üstüne taze peynirle
dürmeci dişleyip yedinmi gülüm

hiç gitmemiştim güllüceden öteye
bildiğim gurbet karamandan öteye
bindirdiler beni şu avşarda trene
ağlaya ağlaya gittinmi gülüm

çekeceğim varmış yükselim senin
istanbula vardım kos koca şehir
yıldızı olmayan gök yüzü nedir
sılayı anıpta yandınmı gülüm

Yüksel Öztürk
Kayıt Tarihi : 12.3.2016 14:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yüksel Öztürk