Sürekli çırpınmak!
Ulaşamamak!
İsteği tutkuya dönüştüren,
Sanırım bu olacak.
Bunu kabullenecek
Ve başlayacak,
Umutlarından vazgeçtin mi hiç
Hayallerinden,
Hayatını adadın mı hiç
Karşılık gözetmeden
Mutluluğu ararken, umut bağlarsın ya hüzne,
İndirirsin sevgiyi doruktan, can çekişir yerde,
İçin burkulur; umursamaz görünürsün çevrene,
Yaşanan ikilemdir; anlatamazsın kendine bile.
Çekersin ya karanlığı yorgan gibi üstüne,
Hoyrat geçişlerdir, yaşamı özgün kılan
Kah acımasız, kah şevkatli,
Dizginlenen arzuları süpürür zaman,
Kah isyankar, kah deli,
Derin boşluklar kapattırır,
Garip bir sessizlik
Havada hüzün kokusu,
Sarıyor tüm bedeni,
Sona yaklaşma korkusu.
Daha dün yeşermişti,
Taktım prangalarımı, zincirlerimi,
Mahkum ettim kendi kendimi.
Kafese kapatılmış kuş misali,
Yalnız, korkak, durgunum şimdi.
Kapattım kapılarımı, pencerelerimi,
Ufka açılan penceremden,
Sessiz, sakin ama umutla bakarken,
Daldım yine pembe renkli rüyalara.
Yelken açarken, uçsuz mavi denizlerde,
Yakalandım; köpüren, dalgalı sevdalara.
Ne denizin çalkantısı, ne güneşin ışıltısı,
Oturdum masama tek başına, köşede,
Kaldırdım kadehimi yaşama; şerefe,
İçiyorum yanlızlığı, onca insan içinde,
Hani dost bildiklerim; şimdi nerede?
Hava mı karardı? ; güneş doğmuyor içime,
Yirmidört baharı kavuran ateş,
Gülleri bağrına dağlarsa çok mu?
Bir damla şebneme susadı güneş,
Sümbüller sararsa hakları yok mu?
Kor alevler, sararken bedenimi,
şiirlerini çok sevdiğim bir hanımefendi şiir dostum.
sanırım kişiliğide şiirleri gibi mükemmeldir..
sevgiler. SAYGILAR .