Bir masal kentinde, hikâyenin başlangıcı
Yıl 1945, 6 Ağustos sabahı.
Adı, atom bombası
Soyadı, insanlığın mucizesi.
Yo! Kapatma kapıyı, çekme perdeleri.
Yo! Açma müziğin sesini,
Ne olur, ne olur dinle beni.
Yo! Söylemeyeceğim, seni ne kadar çok özlediğimi.
Söylemeyeceğim, yokluğunun beni deli ettiğini.
Benimlesin sen! ...
Gözlerimde sen, baktığım her köşede sen.
Mavi bir renk görüyorum, mavi gömleğinle
Beliriyorsun karşımda sen.
derdin ki canım, cananımsın
damarlarında akan kanımsın
inan bana baş tacımsın
tek edip gitmek senin huyun mu?
bir görünüp, bir kaybolma yeter
Her sabah erkenden kalkıp, hava almak için evden çıkıyorum.
Kafam dinginleşene kadar yürüyor, koşuyorum.
Kuşların, serçelerin ötüşünü,
O da olmadı sevdiğim müziği dinliyorum.
Büfeye gidip, fırından yeni çıkmış ekmek alıyorum.
Amma da belaymışım
Ne çok zahmet verdim sizlere.
Nankörlük haddim değil!
Yine de çok şey borçluyum yüreklerinize.
Son bir isteğim olacak
kimbilir belki de altıncı yaşım,
anıları kopuk kopuk hatırlarım.
bir babaannem canım, candan anarım
ben çocukluğumu yaşayamadım.
koynuna alırdı sıcak sıcak,
bu ilk kez belki de bu ilk
günlerden Cumartesi
bir bayram öncesi sabahında
telaşsız, acelesizim.
Ankara'nın Sakarya sokağında
onlar dahi,
şüpheyle bakıyor olmalılar ki insanlıklarına.
yoksa, yoksa gizlenmek niye
o yalan maskelerin arkasına? ...
özelsin işte, değerlisin işte
şöyle gözlerin gözlerimde
yoksa istemez miyim, ellerin elimde?
gel buyur yüreğimin baş köşesine.
mühimsin işte, hem de fevkalade
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!