Gittin
hüzün kokulu bakışlar bırakarak
ardında
gidişin, yarama tuz basılmış acı
gidişin
karlı kış gecesi
gidişin
dağbaşı ıssızlığı
gidişin
çiçeksiz, renksiz
uğul uğul bir rüzgar başımda
ayazı kirpiklerime vuran
Gittin öyle apansız
hayaller birikti gözlerime ıpıslak
büyüdü gitgide yalnızlığım
yıldızlar da terketti burayı, ay küs
ardında yalnızca anılar kaldı
kırık dökük
boynu bükük anılar...
Yoksun işte
gözlerin yok
ellerin yok
kar yağıyor anılara
üşüyor hayat
yoksul bir kıyıda
seni beklemede kalbim hala
öylesine melûl, mahsun ve tenha
dudağımda titreyen şiirlerle
özlemin yağmur, yağmur
damla, damla gönlüme yağıyor
Her gece
ırmaklara salıyorum gözlerimi...
denizler ortasında,
kaybolmuş bir sandal gibi
binlerce kıyıya çarpa çarpa
öylesine yitik, öylesine çaresiz
öylesine perişan yaşıyorum…
Sen bu şehirde bulutlarla gittin
zifir geceydi,
yağmur yağıyordu
bütün sokaklar ağlıyordu
bütün duraklara düşlerim yağıyordu
gittin işte
gidiş o gidiş
bir daha dönmedin geri
yarısı sende kaldı kalbimin
yarısı bende ezgili..
ah! seher yeli
Bu yürek yara şimdi, bu hayal kırık
ömrüm sokaklarda bir yaprak artık
gelme, öyle yorgunum ki,
zemheri karlarını bekle
Gözlerimde sessiz bir gözyaşı
bekler öylesi dağ sevdalı
rüzgara hasret bir ince dal aşkına
Gülsem gül incinir
ağlasam dal
gelme, seni çok özledim
nisan yağmurlarını bekle
Ben ki,
unutulmuş bir gökyüzü masalıyım
uzak iklimlerin güz çiçeği
gözleri sürgün,
o hüzün bakışlı çocuğum hala
öylesine sessiz, öylesine dilsiz
ne analar kucaklıyor beni
ne de hasret kokan ıssız geceler
Bir gün tarih düşülürse
çizilirse aşkın miladı
yapraklar düşerse, kuşlar göçerse
ve sen dönersen
kilitlenirse gözlerim gözlerine
ellerin ellerime kilitlenirse
işte asıl o zaman ölürüm ben...
işte asıl o zaman ölür...
işte asıl o zaman…
işte asıl o...
Nuri CAN
www.sevgiport.com/nurican
Kayıt Tarihi : 7.11.2006 11:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
açılımını yaşmış şairimiz...memnun oldum okumaktan...uzaklara selamlar:)
'Yoksun işte
gözlerin yok
ellerin yok
kar yağıyor anılara
üşüyor hayat'
dizeleriyle sevgilinin gözlerinin, ellerinin ısıtması, yaşama canlılık vermesi anlatılıyor. ve her anımsayışta yaşamın (hayatın) üşümesi bundan sanırım.
'binlerce kıyıya çarpa çarpa
öylesine yitik, öylesine çaresiz
öylesine perişan yaşıyorum…'
kıyılara çarpmak arayışın ve umarsızlığın dile gelişi. her ne kadar şiirin devamında 'gelme' deniyorsa da; içten içe bir beklemenin, aramanın var olduğunu seziyoruz. ve sevgiliden ayrı kalınan günlerin, (belki de anların) perişanlığa yol açtığını....
'Bir gün tarih düşülürse
çizilirse aşkın miladı
yapraklar düşerse, kuşlar göçerse
ve sen dönersen
kilitlenirse gözlerim gözlerine
işte asıl o zaman ölürüm ben...
işte asıl o zaman ölür...
işte asıl o zaman…
işte asıl o... '
bu son belki ölüme doğru yüründüğünü, belki de ölümün gelme olasılığının beklendiğini (bu gerçekte sevgiliyi beklemektir ve karşılığında bir ömür verilebilir) anlatıyor. bence
yüreğinize ve sevdanıza sağlık. dostlukla
TÜM YORUMLAR (13)